9
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
2064
Okunma

Gök kubbeden iner bir derman
Dizlerde can ellerde mecal
Kalmayınca takat kesilince sürat,
Ya Cebbar!
Ya melal!
Hapsolur can bedende tık nefes.
Bir ahudur, vahanın denize bakan kıyısında kadın enfes.
Ay salınınca aklı karışır gecenin kendi ekseninde
Altın damlalar gümüş pırıltılar asılır yüreklere
Öpülmez bükülen el tutup konulur başa.
Bir baykuş yükseklere kurulur
Acem aşıran şarkı
Bir avaz üç solukta makam ile okunur…
Bir çınar ağacının gölgesinde varılır yola
Yol dediğin yolcusuz ne ola?
Hovarda gönüllerin makam yemiş asisi
Kendi kendisini pir-i nur eyler kimisi
Ah bakma okunan yazının hicvine
Anladıktan sonra akıyor zehri içine.
Sen sevdanın ahkâm yanında dinlen
Derde düşenlerle bir tamam eğlen
Öyle yerde değil kimisinin eğlendiğin nefsi
Kadife dendir kiminin bakarsan elbisesi.
Mor salkımdan söğütler düşer göğün yücesinden
Bir kalemin kâğıda olan tutkusu biliniyor ezelden
Gitmiyor yüreğimdeki kederin tortusu pek benden
Bir alev bir sızıdır bu illet bana senden…
Gök kubbeye açılır eller,
Sıralanır arka arkaya cümleler
Ya Celal!
Ya derman!
Takati yoldadır gök kubbenin bir eda süregelir
Kendi cismi-sazında açılır nazeninler
Savrulur havaya rengârenk yaseminler…
Ortalıkta bahar havası
Her yere uğrar masalın savrulan tınısı.
Kırılan gönüllerde yanmaz durduk yere bir alaz
Yokluğu bilmeyen gönülden edilmez varlık için bir niyaz.
Her geçenin yolu yol olsaydı eskirdi yol dediğin ebedi.
Sana sunulan sunak al duvaklı tazeydi
Eskidi yolda giderken kendisi
Yol yakınken dön dedi nenesi
Al çaputtandı entarisi.
Dönmedi kız başka damatla salındı el ele
Gök kubbe dar geldi onlara
Kerevet kalmayınca çıktılar masala.
Gökten düşen üç elmayı çeyiz yapıp koydular sandığa...
O günlük elmaları yiyip doydular…
Bir nefesti yükselen
Gök kubbede nagehan
Maide Özgüç
5.0
100% (13)