0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1182
Okunma
Bilirim kıydılar tertemiz ve lekesiz aşkına
Hor görüp kötü baktılar o masum düşüne
Doğan güneş ile kar yağdırdılar dertli başına
Zehir kattılar yüreğini katık edip pişirdiğin aşına
Lakin gönül hala senin kirlenmemiş özümüz
Bırakma sevgiyi doldur gözlere, gülsün yüzümüz
Yansada canımız, aşk ile olsun bizim son sözümüz
Bahar olur işte o zaman şu sessiz ve soğuk güzümüz
Yıkılsın bırak düşlerin görüyor işte gerçeği gözlerin
Kalmasın hiçbiri umutların, uzanıyor hedefe hala ellerin
Kapansın çıkmasın yolların, tutuyor çelik gibi yine dizlerin
Meyuslar unutsun çarpıştığın cenkleri duruyor silinmez izlerin
Gözünle gördün işte gerçeği, haklısın gizlenmiş
Ellerin boş ama yükün ağır, şimdiden perçinlenmiş
Atsızın dediği gibi sonu yoktur yolların sıra sıra dizilmiş
Düşkünleri bırak, destanların yeni nesillerde hep dillenmiş
Doğrul haydi tuğ kaldır göklerden arşa ulu kağanla
Ver sırtını dost bil, bu hengamede yüreği sağ kalanla
Git kurul şehadetin kutlu sofrasına, 40 adamı ve yiğit kürşatla
Nabzın zaman olsun attıkça vakit dolsun, turana dal mübarek kanınla
aCc
5.0
100% (1)