0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1210
Okunma

Sevmeyi bilmeyen yüreğe dokunmak boşa
Ömür sersen gül dersen yine benzer taşa
Bir kul sevilmekte mi istemez ya RAB kaldım ben şaşa
Sevdim öldüm, tapamam Allah var yukarıda haşa
Nafiledir arayışlar zaydır dökülen yaşlar
Sana olmayan her adımda felaketin başlar
Sen hiçbir şeyken sana cennettir o gözler kaşlar
Umutlar düşler bahar görmeden gönülde kışlar
Döneyim dersin en başa gelir mi geri günler
Anlarsın aynıdır yapayalnız cümle sevenler
Sevmeyi bilmeyen taştan farksız sarp! gönüller
Geberirken yarin nankörlüğünde sana gülerler
Sabır sade dilde gezer, her kul sana batar
Gözün görür de yari bulamaz derde dert katar
Üşütür mü ıssız ve soğuk geceler içinde kor yatar
Uslanmaz deli gönül tüm kederi bir bakışa satar
Solar benliğin yanılan rüyalarda yalnız başına
Söner gençliğin yaşlanan aynalarda ak düşer saçına
Diner yüreğin uğultusu tas olur taş duvarlar göz yaşına
Susmuştur artık tüm hislerin bir boşlukta veda eylersin gayrı cihana..
aCc
5.0
100% (2)