0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1321
Okunma

Modacı hanım bu size gelsin..
Bozuk bir sokak lambası gibi
Yanıp sönüyör içimde dünler
Evden atılmış bir çocuk sanki
Bu yetim bu öksüz
Bu zavallı hüzünler
Bugün hiç kimseyi kucaklamadım
Kimseye kızmadım da
Bu kendinden kaçmak değil
Kendine kaçmak
Tek bir damla tek bir ses gibi
Aklıma düşerken yaşamak
Delirip coşar mı şimşeklerim?
Tohumlar ekilir
Yağmurlar başlar
Filizlenir başaklar
Tane tane gövdelenir yaşam
Yaşam
Gör duy oyna
Ve yaşadım say
Görmeyiz biz -gördürürler-
Ömür yedim doydum sandığı
Besmeleyle başlanan küfürler
Destursuz dualar
Bir diş gibi ayrıldık çenemizden
Şimdi bizi el makamı suslar paklar
Yoksa bir kefaret miydi yaşamak?
Bilindi
Kabul edildi
Razı olundu
Ama hiç ağlanmadı
Sadece bir lokmaya ihtiyaç vardı bedene takviye olarak
Yalvarılmadı hiç kimseye
Ağlanmadı
Bilindi
Kabul edildi
Razı olundu
Öpüp başa kondu her son durak
Susku güzel vakitlerdendir
Etim yanık
Kalbim aç
Dünya diz çöktüğüm yer kadar
Şimdi bir damla gözyaşı -isteyerek-
Cesedi olmadan yaşar mı bi insan?
Yaşar
Hem de mahşere dek
Sandıktan bana bir yorgan çıkardılar
Zümrüt kanatlı şefkatli martılar
Yere döşek attılar
Uyudum
Uykumda uzun saçlarımı taradılar
Yaşamak
Yaşam/ak
Boş/vermek kadar..