5
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
1360
Okunma
“Ya dünyaya gelmeyeydim ya da aklım ermeyeydi.”
Şaşkınım! Düşünmek mi? Hâlim cevaz vermiyor.
Fırtınada savrulan yelken gibi şaşkınım.
Fikrimse, pusulasız, bahtını çevirmiyor
Kaoslar denizinde dümen gibi şaşkınım!
Hafızamı yoklama, bildiğimi unuttum…
Aklım tutuk, dilim lal, ruhum buhran içinde!
Bir cinnetten geçerken aslımı saklı tuttum
Suçluyu arıyorum: neden, nasıl, niçinde!
Ne acı, ne öğüt ver; bana haram avunmak
İbret ki, almayanın; sonu ibretiâlem!
Övünmek şöyle dursun müstahaktır dövünmek
Rezil rüsva olanı tefe koyar el âlem!
İnsan leke götürmez lekesinde kaybolur
İnsanlık istiyorum... Ne verdim ki neslime?
Tâlihi yazmayanlar tâlihten de yok olur!
Pişmanlık notaları basıyor bam telime!
Kalbim durdu duracak az buz değil helecân
Umudu tüketeni hangi tıp onduracak
Bunca kahırdan sonra lâyık olmadığım can
Korkarım ki meçhûle ruhumu konduracak!
Suskunum, sen de mezar! Boynumda binbir vebâl
Çekerim yorgan diye üstüme günâhları!
Çokları imrenir ya, sebebimdir o ikbâl
Vicdân azabı şimdi zaafımın ahları!
Bu yüzden sorma bana arz-ı ahvâl ne menem
Öznesi olmadığım sözde çalkanıyorum!
Kendim ettim ve buldum; bu yüzden serzenemem
Yüreğimi dağlamış özümden kanıyorum!
Salih ERDEM