10
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
1957
Okunma
Bu kızmalar, küsmeler… Nevrotik cenderenin
Parıldayan sırması, hayra alâmet değil!
Dertle sinir harbinde bel bağlanan çarenin
Biçare hıçkırması, hayra alâmet değil!
Önce hayâller ölür… Umutlar örselenir…
Sonrası, zaman eler, kurtlu düşler elenir
Gün güne günâhıyla, sevabıyla belenir
Nedamet seğirmesi, hayra alâmet değil!
Feleğin üstümüzde çevirdiği hesaplar
Kader diye kederi sevincimize saplar
Şifacımın, inatla, hâlâ yaldızlı haplar
Yalanlar doğurması, hayra alâmet değil!
Düşün, ters tepiyorsa aşkta samimiyetin
Sevda mahkemesinde davan çetin mi çetin
Adalet dağıtmaya yeminli adaletin
Hakka kalem kırması, hayra alâmet değil!
Toparlanan öfkeler, hoşgörüde hâlsizlik
Can çekişen merhamet, bangır bangır hissizlik
Sevgisiz kurak gönül, nara atan sessizlik
Ve vicdân kararması, hayra alâmet değil!
Düşünün ki bir ağaç yanar kendi eliyle
Düşünün ki bir akıl sınanır bir deliyle
Düşünün her/gün/ahın kahreden bedeliyle
Durmadan kabarması, hayra alâmet değil!
Mevsimlerden gözyaşı; iklim ızdırap, elem
Demek ağlayacağız, henüz dolmamış çilem
Cenneti, cehennemi… Dünya garip bir âlem
Ha bire haykırması, hayra alâmet değil!
28.08.2013
Salih ERDEM