0
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
97
Okunma
Hayata çırak durdum zamanın dergâhında
Şefkatin çeşmesinde nasibi hazla sordum
Benliğimi doyurdum ninniler segâhında
Varlığın perdesinde nefsimi sazla yordum
Hayata çırak durdum, zamanın dergâhında.
Kayıtsızdım dünyaya öykünmedim kimseye
Duyularım şahmerdan varsa da aşk yoksa da
İnip çıktım ömrüme gönlüm aktı şemseye
Biçimlendi hissiyat; can kabından aksa da
Kayıtsızdım dünyaya öykünmedim kimseye.
Zaman uçsuz bucaksız anlaşılmaz kördüğüm.
İzahına yetmiyor gelmiş gelecek tarih
Soğur doğur döngüsü ömürler güğüm güğüm
Teknesinde yoğrulur âdem pazarda sarih
Zaman uçsuz bucaksız anlaşılmaz kördüğüm.
Gördüm ki iç dünyama milyon yıllık bu yolda
Tükenen zaman değil özünden tüten varlık
Yandım, yaktım, yakıldım hislerim hazır olda
Kaç badireden geçtim ardım sıra mezarlık…
Gördüm ki iç dünyama milyon yıllık bu yolda.
Ben ki Hakk’a sevdalı o canana susamış
Susadıkça canımdan maddiyatımdan geçtim.
Ustam mahir, ustam tok; dirliğini otamış
Güngörmüş gözlerinde kendime bir yol seçtim.
Ben ki Hakk’a sevdalı o canana susamış.
Ey hayat, kârım olsun kuşattığın beyaz şet
Ocağında külüm var ishanendeyse isim
İster külümü savur ister isimle döşet
Bakiyem sende kalsın zerre olmaz yeisim
Ey hayat, kârım olsun kuşattığın beyaz şet.
23.07.2009 10.30
14.01.2010 09.58
Salih ERDEM / ACIPAYAM
5.0
100% (4)