Tekrarı olmayan rüyalar gibisin/topla dağıtmış olduğun çocukluğunu erken kalktığın sabahlarda ve bil ki her sabah odama taşan yaşama telaşlarının elektriğine çarpılıyorum sana ıslak teminle/parmaklarımın arasından kaçıp gidiyor zam/AN..bilerek ardından gitmeyeceğimi ki kelimelerinin sağanağındayım,
sana sussam, sana sus(a)sam
boğulacağımı bil/iyorum...
(...)
öleceğim mi dedim sahi öylemi demişim dağılmışım ellerimi bırakmadım henüz özleyeceğim demişimdir sadece özleyeceğim...
şşşş kızma bildiğin gibi değil korkuyorum sadece kibriti bulamadım ve henüz yakmış olduğum bir ateş yok...
ne mavi akşamın küllü mevsimine aldanmışlığım ne de küllü mevsimin içinde gözyaşından doğmasını beklediğim bir kahraman yok...
çağlayanın intiharı boşluğa bırakmaktır kendini demiştim ya hani işte bak bunu ben demiştim anımsadım dağılmadan anımsadım ve eklemiştim intihar eder bütün sular ki o sevişmenin ertesi işlenebilecek başka bir günah yok...
senin çatlaklarından sızan sularda aradım arındım bilimsiz en eski kehanet gibi son halkasını kırarken zincirin önce paramparça oldu dağıldı sonra dağlandı ve sonra aynı yere perçinlendi halkalandı..
özgür değildik biliyordum bilmek anlamakta değildi sadece istiyordum neyi? neden? değil tenindeki iki doğrunun izinde içinde kaybolmuş bir kuyuyum şimdi öylesine b-akıyorum tanımak için aynalara bir anlık değil bu bir andan gelecek zamanlara uzanacak...
sesini kısma tırmanıyorum...
(...)
Paylaş:
5 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bir boşlukta düşerken bedenim geçip giderken tam o anda okudum şiiri gözümün önünden geçti kelimeler bir bir ve toparlandım hatta biraz güven duygusu geldi içime aynı hikayeyi yaşıyor dünyanın bir başka ikliminde biri diye
Çekirdeği süt bağlamış sevdanın hasretidir baharlanıp açmak bitimsiz yazlara...özlemler yudum yudum dalına, yaprağına yağar önce sonra kabuk tutmaya yüz tutmuş acıya...Ah hayat sükûtun gölgesini beslersin duraksız rüzgârların göğün yedi katından nefeslenir omzunda..omzun canıma...dert mi denir nimet mi...öyle ya acılar da gerek en az mutluluk kadar...ki ederi olsun sevincin, bir dudak kıyısında , bir gamzede sonsuz açan cennetin...
Çok güzel bir şiirdi her zaman ki gibi yetkin kaleminizden ilgiyle ve gıptayla okunan.
Gün dönümlerince kalemle, kağıdın sevdası deşer bir acı gömüsünden belki bir ihtimal bir mutluluk çıkar ...Yazmaz başka bir şey bambaşka...ölçülemez hiç bir şeyle ...hatta ve hatta yazdığı aşkla bile ..yalnızlıkla bile...tutuştuğu yerde us, yürek...hayal ...hangi tutkuya sığdırılabilir o müebbet cehennem...yazanın sureti olmaz yazanın gölgesi olmaz ...yazılanın kaderden bir farkı olmadığı gibi....
Gün dönümlerince kalemle, kağıdın sevdası deşer bir acı gömüsünden belki bir ihtimal bir mutluluk çıkar ...Yazmaz başka bir şey bambaşka...ölçülemez hiç bir şeyle ...hatta ve hatta yazdığı aşkla bile ..yalnızlıkla bile...tutuştuğu yerde us, yürek...hayal ...hangi tutkuya sığdırılabilir o müebbet cehennem...yazanın sureti olmaz yazanın gölgesi olmaz ...yazılanın kaderden bir farkı olmadığı gibi....
şiirler biriktirerek yaşamış olduğunuz inanırsınız/yaşattığınıza kuytularınızda ki sağ omuzunuzdaki meleğin şahitliğinde korkusuz sözleriniz/solunuzda mecburiyetlerinizle yüzleşir. her sabah bir başka yüze günaydın demek kadar kaosu taşır caddeler ve sokaklar ki kendi kokunuz sinmiş harfleri koklamak/onarmak ve yeni bir cümle kurmak için zorlarken, anlamını kaybeder yazmak. sorunsuz ve sonuçsuz sesler duymak istersiniz ve anlaşılmanın hazzını sonra. ilk güne gidersiniz, ilk başlangıca yani tırnaklarınıza ve etlerine sonra saqçlarınıza ulaşırsınız tel tel ki tümseğinde aynanın en hasarsız kalan yanınızla yüzleşirsiniz avuç içlerinizden hemen önce...
Ahh o yaralar yaralarımız...karanlığın dibi, cehennemin kalbi... belki yüklü acabalar, kim bilirler ..ve daha nice türlü yaralar ...kimi vakit...mecburdur ama insanlar o ego tatmini dediği şeylere mesela kaçmaya...baha biçilebilir mi...hani boğulurken hani külle ömür birliğine varmış ken...neyle ölçülebilir kaçmanın, suskuya değmenin değeri
insanız..bir yere kadar güç yeter, sabır sınana sınana ne kalır kendimizden ilk halimizden...Ben ce devam edin çok güzel bir yazı olacağından hiç şüphem yok ki ilk işaret fişeği bunun mesajını veriyor zaten.Tekrar kutlarım değerli eserinizi.Selam, sevgi ve saygılarımla.
Yara alınca insan, batıyor derinlerine doğru kabukları soyuluyor kanamalarının ki kapattığında gözlerini derin bir karanlığa gömülüyor. giderek büyüyen içinde. ışıktan ve maddeden uzak ve kapsayarak kendini. tüm uykusu kaçmış halleriyle. daha derinlere, renksiz ve kokusuz bir yolculuğa çıkar gibi onarılmaz bir kırılmaya/kanaya dönüşüyor tekin olmayan coğrafyalara savrulur gibi toz duman...adım adım ulaşmak, gitmek veya kaçmakl istediğin bir şeyin yaşam biçiminden. anlamlandırma, değer verme/bulma ve kaybetme. bilindik ego tatminsizliği ve illüzyonları. beklentilerimize ait sorunları çözmeye asla yetmiyor........
Gün dönümlerince kalemle, kağıdın sevdası deşer bir acı gömüsünden belki bir ihtimal bir mutluluk çıkar ...Yazmaz başka bir şey bambaşka...ölçülemez hiç bir şeyle ...hatta ve hatta yazdığı aşkla bile ..yalnızlıkla bile...tutuştuğu yerde us, yürek...hayal ...hangi tutkuya sığdırılabilir o müebbet cehennem...yazanın sureti olmaz yazanın gölgesi olmaz ...yazılanın kaderden bir farkı olmadığı gibi....
Gün dönümlerince kalemle, kağıdın sevdası deşer bir acı gömüsünden belki bir ihtimal bir mutluluk çıkar ...Yazmaz başka bir şey bambaşka...ölçülemez hiç bir şeyle ...hatta ve hatta yazdığı aşkla bile ..yalnızlıkla bile...tutuştuğu yerde us, yürek...hayal ...hangi tutkuya sığdırılabilir o müebbet cehennem...yazanın sureti olmaz yazanın gölgesi olmaz ...yazılanın kaderden bir farkı olmadığı gibi....
şiirler biriktirerek yaşamış olduğunuz inanırsınız/yaşattığınıza kuytularınızda ki sağ omuzunuzdaki meleğin şahitliğinde korkusuz sözleriniz/solunuzda mecburiyetlerinizle yüzleşir. her sabah bir başka yüze günaydın demek kadar kaosu taşır caddeler ve sokaklar ki kendi kokunuz sinmiş harfleri koklamak/onarmak ve yeni bir cümle kurmak için zorlarken, anlamını kaybeder yazmak. sorunsuz ve sonuçsuz sesler duymak istersiniz ve anlaşılmanın hazzını sonra. ilk güne gidersiniz, ilk başlangıca yani tırnaklarınıza ve etlerine sonra saqçlarınıza ulaşırsınız tel tel ki tümseğinde aynanın en hasarsız kalan yanınızla yüzleşirsiniz avuç içlerinizden hemen önce...
Ahh o yaralar yaralarımız...karanlığın dibi, cehennemin kalbi... belki yüklü acabalar, kim bilirler ..ve daha nice türlü yaralar ...kimi vakit...mecburdur ama insanlar o ego tatmini dediği şeylere mesela kaçmaya...baha biçilebilir mi...hani boğulurken hani külle ömür birliğine varmış ken...neyle ölçülebilir kaçmanın, suskuya değmenin değeri
insanız..bir yere kadar güç yeter, sabır sınana sınana ne kalır kendimizden ilk halimizden...Ben ce devam edin çok güzel bir yazı olacağından hiç şüphem yok ki ilk işaret fişeği bunun mesajını veriyor zaten.Tekrar kutlarım değerli eserinizi.Selam, sevgi ve saygılarımla.
Yara alınca insan, batıyor derinlerine doğru kabukları soyuluyor kanamalarının ki kapattığında gözlerini derin bir karanlığa gömülüyor. giderek büyüyen içinde. ışıktan ve maddeden uzak ve kapsayarak kendini. tüm uykusu kaçmış halleriyle. daha derinlere, renksiz ve kokusuz bir yolculuğa çıkar gibi onarılmaz bir kırılmaya/kanaya dönüşüyor tekin olmayan coğrafyalara savrulur gibi toz duman...adım adım ulaşmak, gitmek veya kaçmakl istediğin bir şeyin yaşam biçiminden. anlamlandırma, değer verme/bulma ve kaybetme. bilindik ego tatminsizliği ve illüzyonları. beklentilerimize ait sorunları çözmeye asla yetmiyor........
NE GÜZEL ANLATMIŞSIN YÜREGİN E SAGLIK SEVGİ İLE KAL ..senin çatlaklarından sızan sularda aradım arındım bilimsiz en eski kehanet gibi HELE DİZELERİN BU KISMI AYRI BİR HAZ VERDİ BANA VAROLASIN
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.