Kalbim sizi anıyor bu talan yurdunda
üstelik kibar bir akşam üstünden
saldırgan bir geceye doğru
hüzne bulanıyorken aklıma gelen tek soru
bir adam bir kadın için bu kadar çabuk
ölmeyi seçmelimiydi yani

reddettiğiniz her oluşum
aşk gibi gözükse de uzaktan
neticede ben hep sizin ardınızdan
ayrılığa sarılan o yalnız adamım
siz ise benim eskimeyen dilim
tükenmeyen kelimelerimsiniz

bakarsın ardında kalanın
hüzünle el ele verişi gibidir Ay
oysa yüzü yerde olanın
ense kökünde bitiveren çil çil horoz
kalbim vedasızlığın aslıdır
her gün yeni bir ölüm

selamsızlıktan kaybolur içimizde
cennet cehennem zaman ve mekan
biliyorsun bütün kadınlardan önce
selam sevincini sen vermiştin bana
huzurda bir sevinç yurdundaydık
vahdetin ana vatanında

gümüş bir tepside aklıma gelenleri
savuruyorsam kainata
derleyip toplayıp öylece nasıl bilemezsiniz
şehrin zalimi karanlık sokaklardır köpekler değil
ben hep bunu bildiğim için adını söylemek yerine
gözyaşlarını yoğuruyordu içim


bu yüzden her yeni günün usul usul
dilini koparıyordum sevgilim