0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
822
Okunma
yüz derdi kula işlemiş
kalbinde aynaya elbise giydiren
korunan cürmün fasık çelişkilerinde
doğranan düşlerde
biriken çocukların hayallerini alarak
üşüyorum sevgi yelkenlerine
kemiren sergilerine
kendi yalnızlığında kalabalığı yaşarken
kirleten yadigar tercümelerinde
ölümün dikeni yoktur
duyguların dili lal olsa da
her sevincin gölgesinde
bal kemiren kabil’ler yatırır
yalanın yari gerçekse
iner bütün sözcüklerin rezaleti
üzerine sırtlıyarak
boş git!
umursamazca duruşların
seviçlerinde
ölüm sinemizde yaşlanırken
doğuruyoruz
badesi içten tekerlemeleri
kendini başkasında okutmanın
korkusu düşerken esaretiyle
fazlasının kara çıktığı zamanda
dizaynı kağıt yakar
beklemek etraftan yeşillik alarak
döktürür bir adımlık tenhayı
seni öyle sectim ki
ihanet olmasın diye
vuramaz oldum hiçbir sözü
her sözümde çalıntılar varken
emeği dışladım kafese
’biz başka sevdik başka sevmedik’
s’öz mü?
yaprak misali balta girmemiş soluklarda
bir asır sokulur bacası değilmiş gibi
ateşin çıktığı bacaya duman küldüren
yeşile renk verirken
kovarım içimden
sevgime unutkanlık gerek ki
’unutmak ihanettir’
gezgin imgeler