24
Yorum
18
Beğeni
0,0
Puan
1818
Okunma

o nasıl bir yoldu
çözmeye koyuldu renkler
dikenli düğümleri
yolken yola aday bir yolcu
suretinde açılmış ayçiçekler
harmanyeri
insan
savrulan ekinlerde yerini arayan hayat
ışığın resmi
resmin ışığı
duymayı gönderdi feryat, kan içinde
kendinden başka
olmadı anlayan
dümdüz aktı oysa sular
ikiye ayrılmadı ki köprü
yolcusu her zaman silik
çıktı kendinden
hem de nice zamandır
bir kırık ekmeği yudumlar gibi
ölüme yürürken
ardında yüzü gibi
sarı benizli insanlar sürükledi
umuda daha ne çok vardı
her insanın umut benim diye
göğsünü siper edeceği günlere
ölmedi
31. 7. 2013 / Nazik Gülünay