2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1662
Okunma

İşte bak yine eşiğindeyim
Kirpiklerimden süzülen mahcubiyetimle birlikte
Yüreğini yıkacak iki söz bırakmıştım sana
Ülkemi yakıp yıkıp gitmiştin sen de
Ruhuna bürünmüştüm bir zamanlar
Şimdi hırçın Karadeniz kadar
Deli divanesindir bilirim
Hüznünün deltasında sancıların büyür
Apateştir yüreğin
Dokunan ölür
İşte bak yine kapındayım
Bütün ayıplarımdan arınmak için
Şair yüreğimi affetmen için
Dalgalıydı hünkar gönlüm
Rotamı şaşırmıştım
Güne gün eklenince
Sabrımı taşırmıştım
Aşkın harlı demiydi
Nef’i’ye sığınıp
Sözlüğünü aşırmıştım
Önce haddimi aştım
Ve yüreğini dilimle deştim
Hiç durmadan haykırdım
Nazlı yarimi kırdım
Şimdi Kabil kadar pişmanım
İşte bak yine kapındayım
Sultanım sen hala sedefler içindeki incisin
Ve ben hala kapının önündeki dilencinim
Aşkı unutan yüreğinin kabuğunu kanatmaktı niyetim
-Oysa kan tutar beni-
Yüz dönersen eğer ağır olur dietim
İşte bak kapındayım yüzüm eşiğinde
Ya bu kirli yüze bas geç
Ya da affet beni
Nefretini kar toprağa
Tut ellerimi bize mutluluğu seç
5.0
100% (5)