0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
976
Okunma

İşaret verir
Ezelden ebede uzanan nidasıyla
Diler ve ol der
Açılır zaman açılır mekan
Sayısız asarıyla
Ruha değince varlığı
Yüreklerde bir ışık parlar
Siler süpürür tüm karanlıkları
Çözülür kalplerin inatçı şifresi
Suskun diller çözülür
Gönül dallarına ipil ipil umut süzülür
Cennet bahçelerinden duyulur hümaların avazı
Başlar sevinci meleklerin
İpi gerilir dünyanın
Kırılır kalkan yırtılır perde
Geceyi yıldızlar karşılar
Encamını hayra yoran gönüllerin
Dokuduğu ömür kumaşı
Renk renk desen desen canlanır
Paslı dudaklarıyla günah sunan acuzenin
Çılgın büyüsü bozulur
Diz çöker önünde
Geçmiş gelecek gündüz ve gece
Ölüme bile gülümsersin
Şifalı bakışıyla
Ölüm gülümser yüzüne
Gecenin bir vaktinde
Ufkunda aydınlıklar görüp pencereye koşan hey
Mehtaba bak
Melekler seni selamlıyor
Kirli bir ırmak bu dünya
Sen yağmurun sesiyle kanatlanarak
Aşkı büyüt yüreğinde
Korkularla vedalaş
Dönüp bakmadan geriye
Ey toprağa dost ateşe aşina yüz
Aydan ve güneşten parlak renginle
Bulutları sağanak sağanak yağdır üstüne
Bir akşam alacasında
Kalk ve gönül aynana bak
Sır’ı efgan sırrı hüzün
Nasıl göründüğün fark etmez
Göreceğin nasılsa kendi yüzün
Kırılsın kafes
İşte varlık
İşte can
Kendine dön
Bil
Ve bul kendini
Ve teslim ol
Ne kadar günahkar olsan da
Rahman ve Rahim olan
Seviyor seni…
5.0
100% (2)