3
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
956
Okunma
biliyorum
biliyordu ressam unutulacağını
anı atmış mavisine deniz duymuş
gök alabora olmuş
kayık mı
daha önce yoktu
çok daha önce birilerinin suya gitme isteği
avuçlarını balık yakalamaya yarayan silah zannederlerdi
düşünce anladılar
bir kütükle bir kaç mil gidilebildiğini
beyaz olurdu yüzün her akşam
ayı arkanda bırakıp sevişirdik seninle
dallar eşlik ettikçe kıskanılan bir yara
taa o zamanlardan kalma
çok çok sarıldılar üşüdüklerinde
yetmeyince kendi sıcaklığını alev zanneden
ateş böceklerine dönüştüler
geceyi aydınlatan
ve içimizi kuşatan bir şey
ayaklarını görünce korktu
kendisine benzemeyen bir yaratığa benziyordu
sonra dünya deyince durdu
bence kalem o zaman icat oldu
neyse geç bu babı
ben o akşam ter ter kaybolan bir sevgiyi
mezara götüren insanı kuruyorum
düşünsene
terk edecek hiç bir şeyi olmamış
aşkından başka
ne söylediler buluntularını karıştırdığında ne anlattılar
ilk şiir bir yıldız patlaması mıydı
ilk öpüş damarların buluşması mı
iki ayrı kanın bir bedende dolaşması mı
o zaman utanırım şimdiki ben olmaktan
kanarım dudaklarım dökülür
baharlar bulur sığınırım yamacı
koştukça koşarım
ama iyi gelmez geçmiş
dünyası ihtiyar olana.
5.0
100% (6)