15
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
1367
Okunma

Yânaklarımda hüznün, derun irkintileri
Yağmurun duâları, düşmeyen yıldırımlar
Revân arzularımın, ölüm irkintileri;
Bezginliği körükler, verdiği yıldırımlar
.
Cenneti değil gönlüm, bulmaya seni sordum
İnlerken dönen dolap, ciğerimde hırs sızlar
Şeker kamışı edip, acılarını sordum
Şırasının tadını, bırakmadı hırsızlar
.
Gülün rûhunu buldum, teninin esansında
Yalnızlığımız sultan, vuslat çökertir dize
Müebbet duygularım, bir dîvâne şansında
Sefili baştan alır , safına dize dize
.
Fırtına biriktirdim, patlamaya kurulu
Batıdan doğan gecem, ne garbım ne şarkımsın
Ölmeye hazırlanan, gün gibi vakûr ulu
Dudaklarda mırıltı, öylesine şarkımsın
.
Yıldızları parlattım, tebessüm yanaklara
Sükut-u Hayâldedir, yâri hazır umanlar
Bohçaladım sırrını, hep aşiyân aklara
Yoksulluğun tahtına; delil engin ummanlar
İrkinti :: 1 birikinti, Toplantı 2 ::İrkilti; Korku, çekinme
Yıldırım :: yılgınlık
5.0
100% (13)