3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1391
Okunma

Üveyik yuva kurmuş dallarında yorulmaz
Gagasıyla barışık Taksim’de mor güvercin
Demirden pençesini savururken makine
Uçurur korkusunu ağaçlar için için
Yaban eli değdirmez bu gençlik bir tekine
El kopar kol kırılır yine umut kırılmaz
Ey tüm güç bende diyen, her bir şeyi çok bilen
Elleri mis kokulu ipekte yatan beyler
Sıradan bir direniş değil. Bitsin heyheyler
Mesajdır anlayana Gezi Park’tan yükselen
Orası Gezi Parkı orda kızı kızanı
Orda vekilin aslı orda tarih yazanı
Dün kara tank önünde Tiananmen meydanında
Bu gün Gezi Parkı’nda kırılmıyor özgürlük
Binlerin, on binlerin elleri yüreklerde
Durur dimdik, bakar dimdik, yürür dimdik onurlu
Sis bombası karartmıyor yürekte özgürlüğü
Copun her inişinde sarsıldı belki beli
Biber gazı yelinden dalgalanırken saçı
Özgürlük abidesi kırmızı elbiseli
Hükümete göre o, çapulcu ve şarlatan
Valiye göre ise örgütlü bir militan
Polise göre hepsi terörist yerde yatan
Kimine göre hain, çoğuna göre insan
Dolaşır karanlığın ucube parmakları
Parkların çimeninde ağaç yapraklarında
Önce kök, sonra dal, yapraklar efil efil
Eserken ince rüzgâr çalar piyanosunda
Özgürlük şarkısını mor saksıda begonya,
Bir fesleğen, belki de bir menekşe kırılmış
Balkondan destek verir rengiyle kokusuyla
Oğulları kızları Taksim’de analarla
Balkondan haykırıyor tencere tavalarla
Ey zulüm, yaptığından gün gün bıkıldı artık
Sen kardeşi kardeşe vurup kırdıramazsın
Kan ve canla yoğrulmuş bentler yıkıldı artık
Bu berrak bu tertemiz suyu durduramazsın
İbrahim COŞAR
5.0
100% (2)