3
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1412
Okunma

ikrârın inkârı dedim içimden
seni çok sevdim batıkları sökerken gözlerinden...
aşk nehir kıyısında ıssız tapınaktır sevgili
ve unutmak mantık mantolamak zihne
yara bantları çok durmaz ıslak zeminlerde
tarifi bile dimağını tahrip eder
ünlü bir masalın kıyısında sessizlik biriktirirken hele
durduk yere
nemli bir çocuk kurulur ıpıslak dudaklarına
dağıtır maskara ede/r/im/ellerini
mâzi sargısız kefendir
zaman sessiz bıçak
unuturum sanarsın çabucak
lâkin hep ekşi limon tadında
esrik uyanmaktır aşk
gidebilirim kandırmak ancak!
biraz ötekileştirme sanatı işte
az ötede susar sanmak heves
Irayınca çözülür kumpas
görmezse belki söz dinler damarlar
temizlenir yaradan akan kan
yalan
bâriz ölmek yaradan!
yanılmak değil her yenilgi
arada yaralı atlara da değer sağlam zarlar!
inanmalı
sevmek zâten ağrısız sancı
biraz makamsız şarkı
yemyeşil halıysa hâlâ içinde sevda korusu
hiç susmaz içinde o içtenlik korosu
"ah bu şartların gözü körolsun"
ellerin olsa da ellerin
zamanı serseler de zoraki avuçlarına
unutma ki
bir ateş borcun var en serseri yanıma
dilediğince hercâi ol
ye iç zaman öldür hovardaca
kız, hatta küfret sitem sitayiş serbest
kuşan istediğin gibi binbir empati kumaşıyla
lâkin bir daha hiç kimse değmeyecek
değemeyecek benim gibi alnına
ki;
sönmemiş bir yarayı azdıran
biraz kibirdir biraz dil..
ve hiç unutma;
’başka birini öperken gözlerini kapatıyorsan’
bu, beni hiç unutmamışsın demektir bil !
ToprağınSesi
.
5.0
100% (10)