9
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
1498
Okunma
Gardını düşürünce;
Dalgasından soyunur deniz
Yalan olur
Suyun kaldırma kuvveti
Bir gölün durgunluğunda kırılır coşku
Kanar yakamoz mavisi oluk oluk
Dudaklarını uzatır kurbağa prensler
Nilüferlerin kucağında uyurken
‘’beni öp, beni öp’’
Uyanmayacaktım sevgilim
Sağır etmeseydi kulağımı ses(n)sizlik
Ve dokunmasaydı rüyama giren tehdit
Terli elleriyle göğsüme
Doksan dokuz yıl daha güzel kalacaktım
İmamesine gelinceye dek aşk tespihinin
Şükredip adını zikredecektim
Arka kapağına bakınca
Ezberini bozan kitapların
Umduğun yüz değilse gördüğün
Geri gider belleğin durmaksızın
Umursamadığın boşlukları doldurur şüphe
Aceleyle
Bütünün tahtına tırmanır detay aslını kaybedip
Zahmetsiz
Okumak keyifsiz bir eyleme döner
Zaruri
Okumayacaktım sevgilim
Görünmeseydi yüzünün arkası
Sırtını döndüğünde
Ve dökülmeseydi alnımın yazısı
Ayaklarının dibine
Çiğnediğine şahit olmasaydı eğer gözlerim
Öpmeyecektim bir kurbağayı dudağından
Sen istedin
5.0
100% (6)