Bir Newroz sabahında bile çekip gitsen
Adın yine sevda olurdu dilimde..

Gidiyorum dedin
Biliyorum gideceğini
Kaç zamandır böyle karanlıkta yüzün
Gökyüzün grileşmiş,
Güvercinlerin vurulmuş damlarında,
Kağıttan bebeklerin kan davasında.
Ve tüm oyunlara ağıt yakmışsın çocukluğunda
Sürülmemiş nice tarlaların emeğidir gözlerindeki
Gidilmemiş yolların utancıdır

Sen gidiyorsun
Biliyorum gideceğini
Git..
Ya kendini bulursun,
Ya bir nevrow sabahında vurulursun
Git..

Kırılmış bir karanfil gibi kanarken günlerimiz
Ve her adım bir öncekinden hızlı iken
Koşmaya başlamışken ölümsüzlüğe
Sığmazsın bu kara yasağa patlarsın
İçimde bin çocuk ölür
Uzatsan kara yazgılara değer elinin beyazı
Dizinde yatıp saçlarımı okşadığından bilirim
Öyle içten,öyle sevgili..

Uzanıp gözyaşlarımı titreyen dudaklarımdan içsen
Gitme derdim
Ben secdelere baş kaldırmışım
Sen gitme
Ben vatansız yaşamışım
Sen gitme
sen ölme..

Esen yelde barut kokusu varken
Kaya diplerinde şiirler çoğalırken
Ve güzelliği sesinde bir silahın dipçiğine
Çiçekler kazınmışken
Türküler yakılırken yürüyüşlerin eksilen isimlerine
İçimde dışımda onlarca siper kazılmışken
Ve ben hepsinden başımı çıkarmışken
Her düşman mermisi beni vurmak için yarışırken
Devrik cümlelerin bile
Devrim diye ayaklandığı zamanlardan geçmişiz
Şimdi sen ölme
Bahar gelecekse gelsin
Sen ölme..

Sığınakları açığa çıkartılmış duygularımın
Seni seviyorum diyen tüm mısralarım yakalanmış bir bir
Kardaki ayak izleri takip edilmiş
İllegal bir ilişkinin mahkeme tutanaklarına geçirilmemiş kayıtlarında
Adını haykırmışım sürekli
Hadi kapat kapıyı
Gitme..

Biliyorsun yeni çıktım mahpustan
Ciğerlerim yanıyor
Sigaraya boğma sensiz gecelerimin her saatini
Biliyorum newroz isyandır
Ve isyan etmek meşrudur
Ama sen gitme..