Ey Oğlum;

Canımdan bir parça değil
Canımın ta kendisi olan evladımız,
Anneciğin ve ben seni bekliyoruz
Tanımadığımız halde, hasretle.

Ey Oğlum;

Ey dünya hayatımızın, gönül bahçemizin
Neşesi, rengi, heyecanı olan evladımız,
Seni o kadar merak ediyor ve düşünüyoruz ki
Senin için mutlu bir telaşımız var, göreceksin.

Ey Oğlum;

Çığlıklarıyla bile bizlere huzur verecek
Her anına şahit olacağımız ve eli hep elimizde olacak olan yavrumuz,
Sen, bizleri de yaratan ve sen gibi bir nimeti bizlere lütfeden
Allah’ın garip hanemize emanetisin, bilesin.

Ey Oğlum;

Dünya hayatı gariptir ve gariplerden ibarettir
Anneciğin ve ben bu hayatta senin saadetin ve rehberin olacağız,
Sen büyüdükçe biz küçüleceğiz ve zaman gelecek
Artık biz senin emanetin olacağız.

Ey Oğlum;

Allah’ı ve Resulünü bil, sonra anneciğini ve beni
Ve dedelerini, anneanne ve babaanneni, teyzelerini, amcalarını…
Âlemi bil, oku ve öğren, ilminle amel et,
İlminle aydınlandığın gibi aydınlat, kuşan ve kuşat…

Ey Oğlum;

Anneciğinin ve babasının canparesi, cancağızı;
Ahlak sahibi ol, irfan sahibi ol, ilim sahibi ol,
İstikametten şaşma, insanlığa faydalı ol
Bir gün sana emanet olunacak evladından emin ol.

Ey Oğlum;

Kin ve nefret bedenine hiçbir vakit sızmasın
Haram lokma boğazına, kem göz siluetine ilişmesin,
Elin kalem tutsun, dilin temiz kelam etsin
Hakiki olmayan dostu yanında tutma, bırak gitsin.

Ey Oğlum;

İsmin gibi Ali, ismin gibi Osman ol, bu ismini alaya aldırtma laf söyletme,
Senin ismin Ali Osman, Ali’yi Osman’dan, Osman’ı da Ali’den ayırma
Birinden birini yalnız bırakma ve kimseye bıraktırma
Ne Ali’yi terk et ne de Osman’ı, onlar senin hem ismin hem kılavuzun.