kaç defa ölebilirdi ki bir insan?
kaç defa uzatabilirdi ki, çocuk arsızlığında
ellerini kelimelerine?
ve kaç defa kovulabilirdi ki kapından
yüreğini yüreğine teslim etmişken?
öksüz kalan düşlerim,
daha ne kadar piç damgasını taşıyabilirdi ki?

bazen gitmek cesarettir
bazen de kalmak.
ben......
küf kokan odanın üzerime sinmiş kokusuyla
gitmeyi seçtim !
çaresizliğimi de aldım yanıma
nefesindeki şarap kokusunu da unutmadım!
sakalındaki sigara kokusunu da son kez çektim içime
derin derinnnnnnn

evet....!
ben gitmeyi seçtim

boynuma geçirdiğin ilmeği çözmeni bekledim
ama hiç gelmedin...!
çünkü sen.........
beni asmayı seçtin...!
nefesim kesilirken,
satırlarım acıdan inlerken,
yalvarışlarım kulaklarında patlarken
ne gördün...!
ne de duydun beni...!

şimdi söyle bana...
giden ben miydim?
yoksa bana gelmeyen sen mi? /NergizA/