0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1122
Okunma

kötü bir zamandan
kızıla dönen bir akşam görüyorum
yıldızlara sırtını dönmüş.
bütün bir geceyi saran
karanlık bulutlar
ay’ı boğarken,
sabahı müjdeleyen
güzel bir güne düşen
saatlere yine mi?
uzak düşecek gözlerim.
nedir bu...kulağımda biriken
karamsar havama
sıkılmış baykuş sesleri...
elim durmadan uzanırken kadehe
şarabı her yudumlayışımda
bir katil uyanıyor içimde,
açığa vuramadığım duygularım çapışırken
kaderine dövülmüş hayatın öfkesi
yine küçük Tanrılar yaratıyor
zedelenmiş aklımla birleşen
hırsım yüzünden.
iyi gün çocuğu olmanın
keyfini seçmek bana düşecek
bakışları teslim etmedi.
paçavra sürüsü hayatı ekledikçe,
yalnızlığım dizginlenemeyen
fikirler yıktı beynimin
en hasass noktalarına.
kabullendiğim bütün kavgalarda
yaralanmış gençliğim
şeytanın elini bu yüzden sıktı,
göz kapaklarımda konar,
geçer mutluluklar
seğirtirken düşlerimi,
ve ben gurur duyacağım insanlıktan
tutuklanmış huzuruma
kötü mutluluklar bağışlıyorum durmadan.
dudaklarım yoksul kaldı
sevgi sözcüklerine hasret,
saman alevi gibi yanıp sönen tebessümlere
iğnelenmiş kıskançlıklar iliştikçe.
ruhumda titreyen yaratık
beni bataklığına gömmeyecek mi ?
sıcak bir ele uzanmadıkça ellerim,
gözlerimin bacasında tütmeyecek mi ? özlem
yanaklarımı okşamayacak mı ?
sıcak bir dokunuş.
Anladım ki ;
mümkün değil karşılığı olmayan
bir sevgiyi kazanmak.
ben yüreğimin kaldıracağından
daha fazlasını istemiyorum ki Tanrım!
üzülmenin duygusu toplanırken
yalnış adreslerde
küllenen cahilliğme
pirim vermiş olmuyor musun ?
bana artık bir işaret gönder
kaybetiğim bütün zamanların aşkına,
gönder gönder ki;
bu kiralık hayat
beni yeniden alkışlasın.