6
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1285
Okunma

bazen
iyi bir insan olarak yarattı diye seni
küsersin Tanrı’ya
kucak kucak kötülüklerin altında kaldıkça yüreğin
evrenin doğasını bozmak istersin
hatta
küfredersin iyiliğe
hiç kimsenin kalbini kırmamak için
verdiğin mücadelede
kan kaybından sürünmeye başladığında
farkına varırsın
en çok kendi kalbini delik deşik ettiğinin
yüzünü çevirmediğin bütün kırgınlıklar
alnında birer çizgi olup yerini aldıkça
yüksek duvarlar örersin
aynalarla arana
ve dikenli teller kanatır her defasında
yosun yeşili gözlerini
kendi içinin dışında kalır benliğin
hiç bir liman gerçek değildir artık
ve hiç bir el
dokunamaz buz kesiği ellerine
bir Habil gelir oturur ciğerinin üzerine
ve bir taş
bütün umutlarını yerle bir eder
bir avuç toprak yetmez o zaman
üstünü örtmeye kimsesiz düşlerinin
yüreğinde saklanan
saçları örgülü o küçücük kız
soyunur pembe elbisesini
beyaz rugan ayakkabıları
çamura bulanır
ve tepeden tırnağa
siyah çarşaflara sarınır masumiyeti
’’ey iyiyi kötüyü yaratan Tanrı’m
şimdi
uzat elini ve yar göğsümü
annemin rahmine düştüğüm gün
kalbime nakşettiğin iyiliği
geri al benden
yada en iyisi
beni inkar et sen’’
5.0
100% (12)