53
Yorum
56
Beğeni
5,0
Puan
3470
Okunma

içim fırat boylarına sığmaz darda
hüzün
başı doruklarda
azıksız yol almış
evim yoktu
mekansızdım
elimde geçmişin divan sazı
tellerinde
yanık bir türkü
derinlerden gelen mavinin ışıltısı
yakar gökyüzünü usulca
sigaramın ucunda
telvesi kana düşmüş acı kahve
hoşça kal demenin zamanı mıydı gözüm
geceler karanlığın izbe yosmaları
hani yağmur başlar
susarak şiir getirirdi
ay başıma bela
gölgelere dokunmadan
toprak kırmızı
geceler saklar devrin çocuklarını
ben uzaklara insancıl türküler söylerim
fırat boylarında yakamozlar kayıp
ay karanlığa kin besliyor
içim kansız ağlıyor
uyan ölüm gözlerim
devran hızlı dönüyor
gitmek lazım
sevdalı mahşer uzaklara
sırtım kambur, dertli
ağırdır yüküm
kısmetsiz miyim ne
niyet aklı bulandırmadan
eşelemek lazım
topraklı yosunları
temizlemiyor su
günah izbelerini
kapattım gözlerimi dicle’ nin karanlığına
utanarak.
Sermin Çınar/İzmir
şiirime ses olan gönül dostu Nebiha Muradı yüreğine selam olsun.teşekkürler
5.0
100% (58)