2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1321
Okunma

Yük dolusu kağnı gibidir sevda
Yükü ne olursa olsun sabredebilmektir sevda
Yarin kokusunu alamadan, gözlerine bakıp
Titrek bir mum alevini andıran kelimelerle savaş halinde iken
Ritimlerin, nabzın, heyecanın sınırları zorladığı bir anda
’’SENİ SEVİYORUM’’ kelimesini iliştiremedim kulaklarına
Ağlamak vardı sevda dolusu göğsünde
Ab-ı hayatı tatmak vardı leblerinde
Suikastçının planladığı bir ölüm gibi
Ölmek vardı gözlerinde…
Sen yol aldın ya limanımdan
Uğramaz oldu rıhtımıma martılar
Pencere kenarındaki gül gülmez oldu.
Unutulmuş bir köşkün tarih olmuş mıhı gibiyim.
Eski, paslı ve soluk bir renk peyda oldu gözlerimin akında
Gözümün önünde mutluluğun
Gülücüklerin. Kahkahaların
İşitiyor gök kubbemdeki yalnızlığım
Rüzgara kapılan sesini.
mutluluğunun ışıltısı rüyama aks ediyor.
Gülücüklerinin kervanı işitiliyor kulaklarımda
Mutlu olduğunu görüyorum
Bu yetmez mi Diyar’a
İbrahim Halil ÖZLÜ
5.0
100% (2)