13
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
1454
Okunma

Bir garip yoksulluğun sazıydı bu çalardı
Babam içer gelirdi ayakta sallanarak
Anam çamaşır yıkar üç beş kuruş alırdı
Hüzün duvara vurur ağlardı dillenerek
Yüreğimde korkunun sandığı açılırdı
Dayak yiyen anamın çığlığı saçılırdı.
Köşelere sinerdim sıra bana gelmeden
Gözümde yaşı gizler ilenerek beklerdim
Bilirdim uyumazdı babam hırsı almadan
Kimselere demezdim yüreğimde saklardım
Bir gün büyürdüm elbet kurtulurdum bu evden
Anamıda alırdım kurtarırdım bu devden.
Yırtık ayakkabılar korumazdı çamurdan
Küçücük yüreğimle utanmayı bilirdim
Okula gitme vakti sıkardı el demirden
Başım önde giderdim genel de geç kalırdım
Çocuklar acımasız anlamazdı derdimi
Hemen alay ederdi yırtık bir yer gördümü..
Yıllar geçti aradan elim ekmeği tuttu
Baba dediğim adam içkiden bir gün öldü
Anacığım oh dedi artık sıkıntı bitti
Ekmeğimiz bol artık evimiz huzur doldu
Fakirlik kader değil çalışınca yenilir
O günler unutulmaz arada bir anılır.
Fırsat bulduğum anlar okula gidiyorum
Fakir bir çocuk görsem elinden tutuyorum
Ben artık her şeyimi onlara adıyorum
Geçmişi unutacak adımlar atıyorum
Nerde bir sarhoş görsem babam aklıma gelir
Çocukluk düşlerimden hep bir eziklik kalır.
Ayvazım DENİZ
5.0
100% (18)