Bu sabah
Çok farklı geldi bana sevgili
Güneş farklı parlıyor
Bir başka ısıtıyor üşüyen özlemlerimi
Ne bileyim ben
Coşmak istiyorum
Koşmak istiyorum özgürce
Çocuksu duygularım kabardı mı ne
Yol kenarında gördüğüm
Teneke kutuları tepmek istiyorum
Zillerine basıp kaçmak istiyorum evlerin
Ne bileyim ben
Öylesine bir duygu işte
Nedensiz, istemsiz
Komşunun bahçesindeki
Erik ağacına çıkmak
Gök yüzünde salınan kırlangıçların
Şarkılarına eşlik etmek istiyorum
Derin derin çekiyorken
Havayı ciğerlerime
Birden sen düşüyorsun aklıma
Anıların arasından


Bir şiirinde
“Kelimelere mısralara sayfalara sığmazdın
Öyle zordu ki seni anlatmak
Seni yazmak.
Kalemim senli cümlelere dokunduğunda
Bin bir renkli çiçekler açardı yüreğimde”
Demiştin
Ben de diyorum ki
Senin o üzüm karası gözlerine
Her baktığımda
Bir çağlayan oluşur deli yüreğimde
Su sesi
Sevinç çığlıklarıma karışır
Bayrama dönüşür
Küçücük Dünya’m
Yaşama dört elle sarılır
Yarınlara umutla bakardım
Bir huzur sarardı tüm bedenimi
Gülücük saçardım tüm insanlara
Sen umut ışığım
Sen yarınımdın
Bakışa hayrandı göz bebeklerin

Özledim be güzelim
Bakışını özledim
Gülüşünü özledim
Köşe başından çıktığında
Salınıp gelişini özledim
Beni kızdırmak için abarttığın nazlarını
Özledim
Gökçe çiçeklerim kayalıklarda
Sensiz açamıyor anlıyor musun
Köşeyi kaplayan eski radyoda
Şarkımız çalıyor dinliyor musun
Sıkıldım sevgili
Ben bu şehirden
Bu insan seli sıkıyor beni
Dün şöyle vadiye doğru yürüdüm
Adını haykırdım kayalıklarda
Her haykırıştan sonra geri dönen sesim
Hep yüzüme çarptı bir tokat gibi
Mutlu başladım
Hüzünle bitti
Yine sensiz geçen koca bir günüm
Bak yine şiirle ettim yadını
Buğulu camlara yazdım adını

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ