3
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1462
Okunma

sevgili beklendiğini biliyorsa değer,
yoksa değer vermene değmez...
.....................oysa,
Bir güvercin kursağına özene bezene
Sana olan duygularımı tıkış tıkış sığdırıp,
Yazdığım son dizelerle ayağına sitemlerimi bağladım
Kanatlarında uçurdum,
Ayrılığa salladığın mendilini
Mavisinde gökyüzüne…
Biliyorum son bir kez çaktırmadan koklayacaksın
Eski günlerin hatırına dokunduğum her bir teleğinden
Bil ki;
Benim için
Artık bir güvercin bile değilsin…
Oysa,
Onulmaz yaralara merhem çalardı
Çığlaşmış bir çocuk sevgisi çağlardı yüreğimizde
Mahcup bir edayla güllerin açtığı gül çehrende
Edepli sevdalar büyüttüğümüz
Utangaç dokunuşlarımız vardı
Adımıza çevrilmiş koruluğumuzda
çiçek böcek kanat çırpardı…
Halbuki kimsenin tavuğuna kış dediğimi bilmem
Senle her samanlığı seyran bildim o kadar.
Ne titreme oldun zelzele yemiş harlı yüreğime
Ne köpek sadakatiyle bağlılığımdan haberdar…
Artık kahrından kararmış içime
Hengamesinde yittiğim bu şehrin karanlığı çökse ne
Umursuzluğunla boy abdesti aldırıyorken sevdamıza
Dolanıyorken ayaklarıma gözlerindeki sonsuzluk ifaden
İşte bundan kelli sitemlerim alazlı sana
Bükülmüş belimi omuzlayamaz artık umarsız ellerin…
Doru atların koşturduğu gibi koşturmak ne çare
Gönül sevdi mi kaplumbağalar bile menzile erer
O Kaf Dağı kadar uzak,
O göklere eren başındaki vakar
Gözlerinden okunuyordu, ayrılırken
Biliyorum,
Anlamsız gururunun mağlubusun
Kibrinin mağruru...
Neyse,
Artık bana müsaade
Bendeki sen
Senle miadını mı doldurdu ne?
Şükrü Aktaş
5.0
100% (8)