4
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1147
Okunma

Kınalı yağmurlar düşüyor yanağıma
Hicran kapıda belli
Bilirsin ağlayamam ben
Gözlerime demirden perdeler döşeli
Sana kal demeyeceğim Leyli
Kanatların gümüş işlemeli
Gökkubede salınacaksın
Gökkuşağına banacaksın
Yedi renge boyanıp
Beni unutacaksın
Bakışlarındaki ay aydınlığı söndü Leyli
Yıprandı yüreciğin
Benzin küle döndü
Bir zaman daha atacağım kalbinde
Vakitlice duracağım
Sonumuz hüsran, sonumuz kan
Soluk olduğun kadar
Soğuk olacaksın bana can
Bir sabah vedanla uyanacağım
Ölüm uykusuna yatacağım
Bu son değil mi Leyli
Daha kaç kez öleceğim
Merhametini bohçanda saklama
İnsaf et bu aşığa
Kalbinden başka sığınacağı liman
Gözlerinden başaka ısınacağı yeri yok
Kalbini satılığa, gözlerini ayyuka çıkarma
Sen kaldırım çiçeği değilsin Leyli
Sen kenar süsü
Neon lambaların aydınlattığı
Kahkaha masalarının mezesi değilsin
Asaletini kilim altlarına süpürme
Şehvetinin tutsağı
Elalemin ağzındaki sakız olma
Yüreğine hicret ettirip
Dünyasını bacak arasına kuranların
Hesabına yazılma Leyli
Ben adamım,yürekli insanlar safındayım
Gövdemin taşıdığı başı eğdirip
Önünde diz çöktürüp yalvartma
Layığı olmadığın bir dağa yaslanmışsın
Bari iğrenç bir hayat yaşama
Bu son olsun Leyli
Muhasebeni yap kapat bu defteri
Ta ki mahşerde
Defterin sağında verilinceye dek...
5.0
100% (3)