3
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1071
Okunma

su ve toprak gibi karışarak birbrine
birbirinde kaybolarak
tüm evreni silerek gözlerinden
yalnızca iki gölge
gecenin ateşinde yanarak
ve aşka soyunarak
kavuşup bir yangında
defalarca sönmek
ve yanmak tekrardan
nefes nefese yığılmak için
zamanın ortsına
depremler kuşatırken tenini
yıkmak aşksız her şeyi içinde
sonsuzluğunda bulmak tükenmişlğin en güzelini
bir çölü geçen nehir gibi
yutarken göğsüm
saçlarından bir ormanı
hayat vererek dokunuşların özlemine
kırıldıkça içimde korkunun dalları
boynundan başlatırdım baharı
ak gerdanında yaz olurdum
gezerken koynunda en gizli vahaları
parmaklarım arsız birer çocuk olurdu
yapışırdı aşkına
nihsyetsiz şelaleleri coşardı içimin
sana akardım bir koyu sevgiden
kıpırtısız hiç bir noktam kalmazdı
rüzgarında gecenin
tenine ay ışığı sürerdim
o yangın dudaklarımdan
ismini dilimden aşka iterken
bütün evren gözlerinde dönerdi
sende duran zamanı sarardım
her saniyesinde geriye
yeniden yaşardım seni
ne güneşler doğardı
bendeki ölümsüzlüğünden
ALİ RIFAT ARKU
03/05/2013
5.0
100% (4)