1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
810
Okunma
dışlanmışlar adına bir şiir,
elleri cebindeydi, evet iki eli de..
ezikti yüreği
üç kuruş parası vardı
çökmüştü omuzları
evet, beklemedeydi belki de
içeri alınmayacağını bile bile
zorluyordu hayatı ya,
zorladıkça da daha dışına,
daha uzağına atılıyordu ne varsa,
usanmıştı da bundan,
daha fazlasına katlanamayacağını bile bile;
sesini çıkarmıyordu,
sessiz kaldıkça da
bir şeyler omuzlarındaki baskısını
daha çok arttırıyor
ve sonunda
ağlatırcasına
inletircesine yüreğini
iniyordu bir perde gözlerine
ve böylece ağzı da sulanıyordu kötülerin;
göremez oluyordu gerçeği,
meşruluğunu yitirdikçe ona güvenenler de
uzaklaşmaya başlıyordu yanından
böylece o da dışlanmışlardan birisi olarak
yerini alıyordu diğer oyuncuların arasında
ama o oyunun çok uzağında
en kuytu bir yerinde
tozlu bir noktasında
üzerine düşen gölgelerden rahatsız olmayan
dahası
o gölgeler ile saklanan,
adeta örtünmeye çalışan bir ruha dönüşürken,
ne mutsuzluk yaşıyordu ama..