29
Yorum
28
Beğeni
0,0
Puan
1481
Okunma

sen akıtırken gözyaşlarını
bana damlardın
bütün külleri üfürürdü
uzak esintin
susardın!
içimizdeki çocuğun anlattığı,
masalları dinlesek
bir masal perisi düşse önümüze
girsek birden
o masalın içine
düşlerimiz kaçarken bizden
koşsak peşinden
gelsen
otursan minderime
bütün pencereleri açsak güneşe
hüznü savsak
mut dolarken içeri
şeytan kalksa masadan
sevgi otursa yerine
elinde horoz şekeriyle çocukluk
seke seke koşsa yollarda
bir elma düşse
bahçemizdeki ağaçtan
ikimiz birden uzansak ona
ağzımızda dolansa
sevdanın mayhoş tadı
seni en iyi ben anlardım
aynı sokakların tozunu yutarken
yalnızlığının içindeki aşkları
bir aşktan diğerine, yalpaladığını
tutsaklık zincirlerini kırmak isterken
sinemalar önünde
içimizde kaynayan ıslaklık
akıttığımızda gözyaşlarımızdan
tırmanabilir miyiz
çocuk ağaçlara
topaç çevirmeyi bırakıp
gelir misin benimle
yüzmek için bir masal denizinde
kıyıda bırakıp bütün geçmişi
yepyeni bir dille
yine kardeşin olayım istersen!
30. 4. 2013 / Nazik Gülünay