5
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1170
Okunma

Yutkundukça batar boğazına iç çekip söyleyemediklerin…
Ne umutlar yeşertirsinde savururlar…
Ve öksüz kalır heveslerin…
Sevmelerin…
Yokluğunun bilmem kaçıncı akşamında
Hüznün naaşını kaldırmış buluyorum kendimi,
Bir iğne deliği kadar ince bir sızı
Yokluyor damarımı, direncimi...
Her uzanışta sessizliğin mahremine
Sesin yankılanıyor kulaklarımda,
Doluyor içime anlamsız hisler
Felç vurmuş gibi yüzümün bir tarafına
Kilitleniyorum..
Adını çıkartamıyor dudaklarım
Birkaç harften sonrası yok..
Gerisi yok..
Yok oluyor o an alfabe/m…
İçimin sesleri ile martılarınki karışıyor,
Ve duymak istediklerim ile söyleyeceklerim...
Duraksıyorum çığlıklarımın ortasında
Yumuşak ses tonun yükseliyor bir yerlerden
Hıçkırık gibi tutamadığım derinden,
İçimden…
Atmak diyorum kolay olsa keşke akıldan
İstediği her birşeyi silebilse insan,
Onca yazılmış şiirleri yakabilse mesela
Yıkabilse üst üste biriken anılarını...
Göz gezdiriyorum odaya,
En son oturduğun koltuğa
‘Ah be’ diyorum derin bir sedayla
Şimdi şuan şuurumu kaybetsem mesela
Hani hatırlamasam geçmişe dair olanları,
Ne bileyim yaşamasam içten içe defalarca
Yarım kalmış hatıralarımızı,
Tamamlayamadıklarımızı…
5.0
100% (8)