17
Yorum
39
Beğeni
0,0
Puan
1410
Okunma

Pencere pervazına kokunu iliştirip
Yelden hızlı kaçsan da yüzünü göremeden
Bu tuhaf gelişine bir sebep yerleştirip
Suçunu yüklendim ya vuslata eremeden
Hicranın defterini katbekat düremeden
Göğe çıksam ne fayda elimde kalın bir ip
Gönlüne adam gibi, aşkımı seremeden
Uzleti yar edinsem özümle pekiştirip
Hiç sanmam dertlenesin tavrını eleştirip.
Bu denli pervasız ve bu kadar acımasız
Diyen o sıfatları sana yakıştırmadım
Gafil avlandım… Kabul… Kalbim boş kimsesiz
Terk edilmekten korkup seni asla kırmadım
Halimi arzedip de yüzüne haykırmadım
Mümkünatı yok dedim çöl olmazdı vahasız
Leyla’nın sevdiceği Mecnun değil ki adım,
Bilmem mi, boşa yanmak delice ve manasız.
Yine de, dilimdeki aşkın mayhoş tadını
Damağımın en ücra köşesinde gizledim
Gerçi unutmuşsundur üzdüğün bu kadını
Varsın, canı sağ olsun bu bana yeter dedim
Yolumdan geçmen bile, bir ömre değer dedim.
8 Nisan 2013 / NÜS