8
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
2244
Okunma

Unutulmak koyar mı insana bu kadar
Ne olmuş unutmuşsa
demek ki bu kadarmış sevda ateşi
Bu kadar kolay söndürüvermiş işte
bir bardak göz yaşı yetmiş demekki üzerine dökülen
Çok iş
Sanki ölüm var sonunda
sus lan gözlerim
sana mı kaldı hayırsıza ağlamak
sil o kızgın damlaları elinin tersiyle
sil sümüklerini
mendil bekleme benden
kolun ne güne duruyor
hani bir zamanlar onun koluna taktığın
yapışık ikiz gibi gezmeyi marifet saydığın
şimdi omuzlarından aşşağıya dökülen
işe yaramz kollarınla sil işte.
Ne utanıyorsun
çocukken eve gitmemek için yapmazmıydın yani
soğuk yüzüne vurdukça sümüklerin akardı
sende arkadaşlarına çaktırmadan koluna silerdin
hoş onlarda aynısını yapardı ya.
Eve gittiğinde ellerin çamur ve soğuk kokardı da
üşüdüğünü bile belli etmezdin annene
olur ya göndermez belki sokağa diye
sobanın kenarına ilişir
karnım aç derdin sadece annenin müşfik gözlerine bakarak
titremelerini şımarıklıkla boğmaya çabalar kandırdın zannederdin kadını.
Ama anaydı o
anlardı her hareketinden senin
farketmemiş gibi yapıp üşüdüğünü
sıcak bir süveter geçirirdi kafandan aşşağıya
eline bir yağlı ekmek tutuşturur
hadi ye şunu baban gelene kadar
sonra da yat zıbar derdi..
Ahh o annenin dudaklarında beliren sevecen gülüş
çocukluğuna yapışıp kalan o nasırlı
o kahır dolu eller..
O da sevmişmiydi acep
o da ağlamışmıydı senin gibi gizli gizli
hayallerini bir askıya asıp
seni doğurmuştu sevmek için
sevmişti hem de çok
ama seni..
Şimdi sende kalbini bir paket gibi kaldır dolaba
unutulmuşsun öyle mi
çok iş..
Anneni hatırla
asıl sevda onun kollarında sabahladığın anlar da kaldı
karşılıksız
müşfik
unutulmasız.
LAVİNİA
5.0
100% (10)