10
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1702
Okunma

Bir heyula gibi
zaman üstüme düşer
altında kalmanın korkusu sarar benliğimi
sıyrılmaya çalışırım
Arnavut kaldırımlarının oyuklarından.
Daha dün değilmiydi yoksa
yolda gördüğümüz pet şişeyi
top gibi ayaklarımızla sürüklediğimiz gece
bana bakışın yıldızları gölgede bırakmıştı
parlıyordum içlerinde
ta ki kirpiğinin ucundan kayana kadar.
Hani hatırlarmısın seninle ilk kez bir otobüse binmiştik
bana daha önce izlemediğim
Bodyguard filmini anlatmaya başladın
üç saatlik yol bize on dakika gelmişti
filmin sonunu bitirirken alev dudakların
gülümsemiş
seninle zaman nasıl geçiyor anlamıyorum demiştin
halbuki daha o zamandan bizi sarmaya başlamış ayrılığın kolları
bilememişiz.
Bir türlü anlamadın
bir türlü anlatamadım ya da
senden önce yaşamadığımı
yaşanan her ne varsa zaten olmadığını
zamanın seninle başlayıp seninle biteceğini anlatamadım sana.
Takılıp kalırken geçmişin hortlaklarına
ve her seferinde karşına çıkınca hayaletleri
bırakıp gittin beni
kendini almayı unutarak.
Bana sen öğretmiştin
gözlerle resim çekmeyi.
Birini çok seversen ve unutmayacağına eminsen resmini çek bebeğim demiştin
ve ilk kez sen benim resmimi çekmiştin bakışlarına mıhlayarak.
Çok kolaydı aslında
sevdiğine bakıyordun gözünü kırpmadan
sonra yumuyordun gözkapaklarını
ve hemen açıyordun
şip şak resim hazırdı hafızanda ölene kadar..
Ben korktum sevgili
senin resmini çekemedim
işte o yüzden
yüzünü hayal meyal hatırlıyorum
ama bana bakarken kayan yıldızları hiç unutmadım.
LAVİNİA
5.0
100% (12)