2
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1073
Okunma
Elif’in Hasan’ı....
..
Ey dalgalarında kaybolduğum ırmak
zincirlerimi eriten pişmanlık
dilimi ünlemlere bulayan nakkaş
ey korku surlarının keskin ayracı
ey ibrişim urganı boynumun…
bir ah derim bin yankılanırsın
nereye gizlesen duyulur
sesine sinmiş bir kere sesim
ben seni överim aşık olur cümlesi çöl kuşlarının
yerden yere çalarım da üstüne şehirler kurulur
kanatlarını doldurur çıkmazların rüzgarı
bir turaç Erek’ten havalanır
balını taşımaz olur incir
ceviz tanesi kabuğundan kurtulur
Sis çekerek süsle sevdanın sözlerini
gönlümüzün astarı narin şahinlerin dili pek
ve durmadan yırtılıyor ruhumuz
ey hesen evdal köprüsünde yollar bağlayan ağız
ey zap suyunda aşıklar yıkayan yitik
buzlu sularını çektim sineme bir ömür
kalbim kalbine mühürlüyken söyle
büyük ateşler hangi suya ulaşırsa durulur
ey küle dönmüş beklemenin serhadı
yaslandın gitmedim mi
geldin dayanmadım mı
hala ham mıyız gülşeni bağında sabrımızın
boyunca hatmiler geçtim
senden doğdum da bin kola ayrıldı göğsümdeki nehir
tenim yok
yürüyüşümden başlamam söze
ne kaşım ne de kirpik
sana doğrulan bir çift sözüm ki
nerede yapraklar hışırdasa nerede tutuşsa bir köy
Bitlis ten çıkar upuzun gölgemiz kırılır yol
denizler yutmuşa benzer yüreğindeki susuzluk
kimler görse imrenir
ansızın ve masmavi ışıldar bir göl
Siradeğ derler çoktan unutulmuş bir çiçekti sevgilim
mum gibi yanan kızların elidir geceleyin
öyle derin öyle sığ sessizlikler içinde yıkanır
fırtınayım ayazım
elini ver nerede elin,,
ey nice kıyımlar görmüş botanın hırçın deresi
ey ağzında sardunyalar gizleyen ergenlik çağım
dünyalar esirgenen şaşkınlığımız aşkın
yüreği gam dövmeyen çobanlar ne anlar
her seher vakti yeniden ölür kaybolan
ey kendimi içinde bulduğum harlanmış dağ
göller gözyaşıyla tazelendi, dikenler eliflendi artık gül
sütleğenleri karıncalar bölüşür
hangi kuyuya atsak aşkımızı ey’lenir
ve ada görünür ve â’ nın şiiri de yazılır
bin tebessüm
binbir tebessüm
..
5.0
100% (14)