0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
861
Okunma

Her dost bildiğimiz dost değildir
Asıl dost kara günde bellidir
Biz kendimize gelmezsek
Aldanışlarımız bizi kendimize getirir
Bir rüzgâra tutunmazsak
Fırtınalar savurur götürür
İnandığımızı savunmazsak
İnancımızı bize uzak sayarlar
Alışkanlıklarımız bağrımızda kanadıkça
Pişmanlıklarımız dağlar gibi yığılıyor
Hissettiklerimizi söylemedikçe
Kalp kapısı köreliyor
Yalnızlığın ıstırabını çektikçe
Sarhoşluğun tadına varıyoruz
Terk edildikten sonra bir boşlukta
Kendimize kızdıkça hep başkalarını affediyoruz
Terki erken buldukça tükenip, kayboluyoruz
Yoğurdu üfleyerek yedikçe her sütten sonra
Dünyamız daha seçici olmaya başlıyor
Her sigaradan sonra unutmak yemini ettikçe
Uçan her dumanla omuzlarımıza konuyor sözcükler
Yükümüz gittikçe artıyor
Bitmeyecek gibi görünen yol daha da uzuyor
Kalabalık şehirlere kaçtıkça
Yalnızlığı daha çok topluyoruz yanımıza
Bu yolda tek yürümek istesek bile
Kader çizgimizi çizen başkası
Cümle toprak yığıldıkça üstümüze
Neye yarar imamın yedi tahtası
Her işin sonunda bir ihtimal varsa
İpin ucu elimizde olsa ne yazar
Yüreğinde pamuktan saray olsa ne çare
Bedeni içine girilemeyen kemiklerle örülüyse
Kalem nereye kadar duygusuzdur dersiniz
Eğer yıllarca en acıklı duyguları yazıp çizdiyse…
11.04.2011
5.0
100% (1)