Sağa dönmemi söylemişti
adresi sorduğum ihtiyar,
böylece bir düşünce beni aldı
götürdü bir yerlere.
Öyle bir düşünceydi ki gideceğim yeri
ve neden gitmem gerektiğini unutmuştum.
Sağa dönmemi söylemişti,
sağa mı?
Sol olmasın?
Gerçekten bir yön var mı?
Kuzey
güney
doğu
batı
sadece dünya üzerinde geçerli
yönleri gerçek mi kabul etmeliyim?
Kısa süreli tarifler için bir çözüm olduğu doğru,
okuldan eve, evden işe
şehirler arası, kıtalar arası,
doğum ve ölüm arası, peki ya ötesi?
Yıldızları, ve diğer bütün eşyayı uzaydan kaldırdığında
geriye sonsuz karanlık kalmıyor mu?
Dünya bu boşluğun neresinde?
Siyah okyanusta mavi tahta parçası...
Uzay içinde, nerede olduğunu bilmiyorsan,
dünyada üzerinde nerede olduğun kimin umrunda?
Balık hafızasından öteye gitmeyen bilgi birikimi
insanın uzay karşısındaki hali…
Bunları düşünürken hatırladım iş görüşmesine yetişmem gerektiğini,
ve bir süre kaldırımda öylece bekledim.
Görüşmeye gitmeli miydim?
Evet, gitmeliydim ama sağdan?
Hangi sağ? Sol olmasın?
Bu saçmalığa bir son vermem gerekiyordu,
başımı kaldırınca bir barın önünde durduğumu gördüm,
kravatı çözdüm, bara girdim.
Bara girmek sorunları çözüyordu, kısa süreli bile olsa…