zamanı değil, suskun duruyoruz dökülecek duruyor eteğimizdeki taşlar lâğım karıştırıyorlar önümüzden akan suya ölü balıklar düş değil gerçekler dökülen bakıyoruz yanlış nerde sorun ne
kilitli dudaklarımız kerpetenle açacaklar nerdeyse gerçek yüzümüz çok alt tabakalarda kaldı sürüncemede bu yüzler korkmaya alıştırılmış kim ne istiyor tartmadan önüne sunulanı almaya meyil
unuttuğumuz bir şey var sürüklenip götürüldüğümüz yerde asıl savaş kapalı gözlerimizin yanacağı yerde barış safsatalarıyla uyurken uyanacağız elimize tutuşturulan silâhla
ah kardeşlerim siz özgür ülke hayal ederken kıs kıs gülüyor emperyalizm savaş çanlarını çalmıştı da çoktan oynanan oyunlarda görmediniz düşleriniz çalınmıştı bir çalım döşenmişti yurdumuza füzeleri, askerleriyle kukla oynattığını sanan esas aktörler
gelmedi mi biraz da ülke çıkarı için ter dökmenin zamanı değmez mi iki adım sokakta yürümeye alıp eline bayrağı dalgalandırmaya sultan çadırlarını kuran bedevilerin üstünde
ve güneş bahar esintilerinin duldasında bütün kollarını açmış insanca yaşamanıza duacı adımlarınızı bekliyor!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Duyarlı kaleminizi canı gönülden kutluyorum efendim Ülkemiz adım adım bir kaosa doğru sürükleniyor yarınlarımız puslu,insan ister istermez düşünüyor aydınlık şafaklar doğmayacak mı diye.Kaleminize sağlık saygı ve selam ile..
kurbağa deneyi uygulanmakta halkın üzerine, ne yazık ki su kaynadığında iş işten geçmiş olacak... duyarlı yüreğiniz var olsun. güzel dizeler, kutlarım...
Atsınlar diyorum - ulucanlar hapisanesini görmedin herhalde, diyor benim küçüğüm kız bi şey değil de hapisane yaşamaya sağlığım elvermez, diyorum ekleyerek:
-ben yine de doğru bildiğimi yazmadan duramam diyorum:)
Atsınlar diyorum - ulucanlar hapisanesini görmedin herhalde, diyor benim küçüğüm kız bi şey değil de hapisane yaşamaya sağlığım elvermez, diyorum ekleyerek:
-ben yine de doğru bildiğimi yazmadan duramam diyorum:)
İşte bu güzel ülkeyi parçalayıp yabancılara yem ediyorlar. En güzel yerlerimizi onlara satıyorlar. Ülkemizde bizi yabancı yapmak istiyorlar, nerede olursak olalım ülke bütünlüğüne sahip çıkalım.
çok teşekkürler, buralara bahar geldi, ağaçlar çiçek açtı:)
İşte bu güzel ülkeyi parçalayıp yabancılara yem ediyorlar. En güzel yerlerimizi onlara satıyorlar. Ülkemizde bizi yabancı yapmak istiyorlar, nerede olursak olalım ülke bütünlüğüne sahip çıkalım.
çok teşekkürler, buralara bahar geldi, ağaçlar çiçek açtı:)
ah kardeşlerim siz özgür ülke hayal ederken kıs kıs gülüyor emperyalizm savaş çanlarını çalmıştı da çoktan oynanan oyunlarda görmediniz düşleriniz çalınmıştı bir çalım döşenmişti yurdumuza füzeleri, askerleriyle kukla oynattığını sanan esas aktörler
gelmedi mi biraz da ülke çıkarı için ter dökmenin zamanı değmez mi iki adım sokakta yürümeye alıp eline bayrağı dalgalandırmaya sultan çadırlarını kuran bedevilerin üstünde
ve güneş bahar esintilerinin duldasında bütün kollarını açmış insanca yaşamanıza duacı adımlarınızı bekliyor!
29. 3. 2013 / Nazik Gülünay
Bu kadar güzel anlatım severek okudum......... Yüreğin kalemini ayakta; A l k ı ş l ı y o r u m ................ Yüreğin kalemin var olsun üstadım Saygılar.......................................
Ve güneşimiz ha doğdu ha doğacak yarınlara olan umut beklentilerimiz yağmur gibi akacak kapkara bulutlardan.. Büyük dediğimiz güçlerde de bir kırılma olacaktır elbet. Değerli şiiriniz sosyal anlamda çok şeyi anlatıyor tebrik ediyorum saygılar..
Toprak eğer ölen varsa vatandır. İşte bu vatanda yaşıyoruz, tek devlet ve millet olarak. Bu düzen emperyalist ülkelerin başta Amerka'nın işine gelmez. Bizi parçalara bölmeli ki iyice avucunun içine alsın. Gerçi şimdi bunu başardı. Bu oyunu bozmalıyız. bozacağız.
Teröristlerin yaptığı bağımsızlık savaşı değil; masum halka yapılan saldırılarla ancak düşmanlık kazanılır. Masaya oturulamaz bunlarla.
Dediklerinize katılıyorum, pkk silâhlarını bırakmayacak. He dedikleri gibi nasıl bırakacaklarher tarafa bunca dağılmışken. Öyleyse bu neyin barışı?
Toprak eğer ölen varsa vatandır. İşte bu vatanda yaşıyoruz, tek devlet ve millet olarak. Bu düzen emperyalist ülkelerin başta Amerka'nın işine gelmez. Bizi parçalara bölmeli ki iyice avucunun içine alsın. Gerçi şimdi bunu başardı. Bu oyunu bozmalıyız. bozacağız.
Teröristlerin yaptığı bağımsızlık savaşı değil; masum halka yapılan saldırılarla ancak düşmanlık kazanılır. Masaya oturulamaz bunlarla.
Dediklerinize katılıyorum, pkk silâhlarını bırakmayacak. He dedikleri gibi nasıl bırakacaklarher tarafa bunca dağılmışken. Öyleyse bu neyin barışı?
Hanımefendi ful aksesuarla dönmüşsünüz. Siz söyledikçe biz siniyoruz masaların altına. Bakalım nereye kadar sürecek bu pısırıklılığımız. Seçip seçip göndermiştik akıllılarımızı. Akılları yetmemiş. Kiralık akil arıyorlarmış. Bulurlarsa duruma bakacağız... Akil adamların aklı yetene kadar mı yetmeyene kadar mı sürecek pısırıklılığımız ? Tebrik eder saygılar sunarım.
Ne kadar güzel yazmışsınız. Milletvekillerimizin aklı yetmiyor, yetmez çünkü bu akil adamların girdiği ülkeler bölünmüş.Bizimkiler de bunu istiyor ki bölünmeye kılıf arıyorlar, akil adalar suçlarının kılıfı olacak..
Bu pısırıklıkların gitmesi dilerim son raddeye kalmaz.
Ne kadar güzel yazmışsınız. Milletvekillerimizin aklı yetmiyor, yetmez çünkü bu akil adamların girdiği ülkeler bölünmüş.Bizimkiler de bunu istiyor ki bölünmeye kılıf arıyorlar, akil adalar suçlarının kılıfı olacak..
Bu pısırıklıkların gitmesi dilerim son raddeye kalmaz.
GÖNÜL EVİNİZİN DUYARLI SESİ DİZELER HAKLI OLARAK NEFİS AKMIŞ ÜSTADE. GÖNÜL SESİNİZ DİNMESİN. unuttuğumuz bir şey var sürüklenip götürüldüğümüz yerde asıl savaş kapalı gözlerimizin yanacağı yerde barış safsatalarıyla uyurken uyanacağız elimize tutuşturulan silâhla
ah kardeşlerim siz özgür ülke hayal ederken kıs kıs gülüyor emperyalizm savaş çanlarını çalmıştı da çoktan oynanan oyunlarda görmediniz düşleriniz çalınmıştı bir çalım döşenmişti yurdumuza füzeleri, askerleriyle kukla oynattığını sanan esas aktörler
gelmedi mi biraz da ülke çıkarı için ter dökmenin zamanı değmez mi iki adım sokakta yürümeye alıp eline bayrağı dalgalandırmaya sultan çadırlarını kuran bedevilerin üstünde
ve güneş bahar esintilerinin duldasında bütün kollarını açmış insanca yaşamanıza duacı adımlarınızı bekliyor! SAYGILARIMLA...
Nazik Gülünay şairemiz yazarsa, boşuna değildir. Mutlaka içine bir şeyler doğmuştur. Ya da yapılanlardan nereye doğru götürüldüğümüzü hepimizden o, önce sezinlemiştir.Güçlü kalemi yürekten kutluyorum.. Saygı ve selamlaımla...
ah kardeşlerim siz özgür ülke hayal ederken kıs kıs gülüyor emperyalizm savaş çanlarını çalmıştı da çoktan oynanan oyunlarda görmediniz düşleriniz çalınmıştı bir çalım döşenmişti yurdumuza füzeleri, askerleriyle kukla oynattığını sanan esas aktörler
gelmedi mi biraz da ülke çıkarı için ter dökmenin zamanı değmez mi iki adım sokakta yürümeye alıp eline bayrağı dalgalandırmaya sultan çadırlarını kuran bedevilerin üstünde
ve güneş bahar esintilerinin duldasında bütün kollarını açmış insanca yaşamanıza duacı adımlarınızı bekliyor!
Milletin sinesine dönmek lazım ama millet kayıp. Sesimizin her platforum da yükselmesi gerekiyor tebrik ediyorum selamlar...............
_____________________ah kardeşlerim siz özgür ülke hayal ederken kıs kıs gülüyor emperyalizm savaş çanlarını çalmıştı da çoktan oynanan oyunlarda görmediniz düşleriniz çalınmıştı bir çalım döşenmişti yurdumuza füzeleri, askerleriyle kukla oynattığını sanan esas aktörler
gelmedi mi biraz da ülke çıkarı için ter dökmenin zamanı değmez mi iki adım sokakta yürümeye alıp eline bayrağı dalgalandırmaya sultan çadırlarını kuran bedevilerin üstünde
ve güneş bahar esintilerinin duldasında bütün kollarını açmış insanca yaşamanıza duacı adımlarınızı bekliyor!
29. 3. 2013 / Nazik Gülünay ____________________________________________
Bir kaç günlük yokluğunuzu kapatmış bu harikulade güzel şiir. Daha da bilenmiş gördüm, sözcükleri, dizeleri. Umaraım uyuyanları uyandırır. İnanılmaz birşey bu uyuşukluk, kabuğuna çekilip saklanmaya çalışmalar. "Gerçekten bu kadar korkak, kaygısız ve umarsızmıydı bu toplum?" diyenlere de rastlanıyor yollarda, taşıtlarda, dost sohbetlerinde, hatta insan uykusunda bile kendi kendine sorar olmuş bu soruyu. Tabbi nedeni var bunun: Çoğumuzda biliyor, çoğu hinoğlu hin yandaşlarda biliyor bu gerçek tutsaklaığın nedenini. Bilinçsiz bir tüketim toplumu oluşumuz en büyük pay sahibidir bunda. İmkan ve olanakları, gereğinden fazla, malsınmışız bencilce. Vahşi kapitalizmin özellikle yaratığı fırsatçı, yalnızca kendini ve yandaşlarının çıkarlarını düşününen, koyun sürüsüne benzer toplumlarda, bu korkaklık, susknluk, kap - kaççılık hep en hakim insan profilidir. Bilinçsizce, sömürürcesine herşeyi yalayıp yutmak isteyen insan grupları türetir vahşi kapitalizm. Böyle yetiştirilen insanlar arasında sen - benkavgası bitmez, asla paylaşım ehli olamazlar. Esas hakkı olan birinin haklaarının vahşice, nobranca, hakkı olmayanlarca gasbedişi, yandaşları tarafından alkışlanır adeta. Bu haksızlıkların, hukuksuzlukların katmerleşerek büyümesini sağlar. Kardeş olması gereken insanların arasında, yıkıcı ve öldürücü bir husumet meydana gelir. Biz bu gün maalesef o görünümde bir toplum olmuşuz.
Tolumsal çöküşü sağlamak isteyenlerin tam da amaçları budur. İşte bunu dayattılar, hepimize. bilinçsiz insanımız, korktu, çekindi, menfaat ve çıkar ehli oldu. Vatan, millet, din iman, vicdan, toprak ve vatan sevgisi diye yüce değer olan tüm hasletleri ötelediler. Ötelemekle de kalmadı kendilerine has bir grup, koloni, klan benzeri toplulukları oluşturdular.
İnanılması güç ama, cahiliye dönemi uygulamaları ve oluşumudur görülen bu manzara. İşte gün be gün; an be an bunlara sesleniyoruz bizler " uyanın... kendinize gelin... geleceğinizi çalıyorlar.... vatan ve üzerinde yaşadığın topraklar tehlikede... Cumhuriyetin, devletin, uniter yapın yokediliyor..." diye. Ama onlar duymaz, tınmaz, aldırmazlar, saklandıkları kovuklarda bir lokma, bir hırkaya ellerini açmış beklerler. Çünkü insan kişiliklerini, onur ve özgürlüklerini, vahşi kapitalizm temsilcilerine teslim etmişler. Onlar hapishanelerdeki tutsaklardan daha beter bir tutsaklık içindedirler.
Çağrılarımız yön deiştirmek zorundadır; Yurseverlere, sorumlluk bilinci taşıyan, onur ve özgülüğün değerini bilen insanlara yönelmeliyiz. Aydn ve vicdanının sesini duyabilenleri bulmalıyız. Samimi gelecek kaygısı duyanlarla omuzdaş olmalı, güç birliği yapmalıyız. Kısacası, cesur gerçek insanı bulmalıyız, menfaat ve çıkar kaygısı düşüncesi olmayanları baş tacı edip onlarla inanç ve kader birliği oluşturmalıyız. Çokça tebrik ve taktirlerimle, esenlik ve mutluluk dileklerimle selamlayıp kutluyorum sizi, Nazik Gülünay Kemal Polat
İnsanlarımız düşünmüyor ki vatan elden gidince, özgürce yaşamaları mümkün olmayacak. Yerini haketmeyen insanlar koltuk sahibi. Önce kendilerine güvenerek, karşı duruşlarını sergilemeliler. Ülkemizde artık neye baksak dökülüyor, satılık, satılmış bir ülkeyiz. Biraz çevremize baksak, gözlerimiz açılacak..
İnsanlarımız düşünmüyor ki vatan elden gidince, özgürce yaşamaları mümkün olmayacak. Yerini haketmeyen insanlar koltuk sahibi. Önce kendilerine güvenerek, karşı duruşlarını sergilemeliler. Ülkemizde artık neye baksak dökülüyor, satılık, satılmış bir ülkeyiz. Biraz çevremize baksak, gözlerimiz açılacak..
Evet sevgili dost, uyuyan bir toplumu ayağa kaldırabilecek kadar etkiliydi dizeleriniz, keşke çok insana uğrasaydı ama karınca kararınca kalemimiz yettikçe yazmak hiç yoktan iyidir, çok teşekkür ediyorum, saygılarımla
Ahmet Moran tarafından 3/29/2013 1:20:51 AM zamanında düzenlenmiştir.
emekçi ormanlarının uğultusu burjuva düşlerini parçalıyor uyanacaksın ey halk uyanacaksın o çelikten bilinçle düşmanın kalelerine dayanacaksın
yılgınlık yok, korkutmasın seni senden korkanlar senin suskunluğunla ayakta duruyor onlar bir öfke nöbeti, bir deli poyraz bilmiyorsun onlar senden güçlü olamaz
bitir artık bin yıllardır ödediğin şu diyeti bırak artık şükürü, şu aymaz iyi niyeti açsın, açıktasın son bulsun artık yasın anla artık anla sen sonsuz bir deryasın
senin umudunu kurşunluyor, ellerinle döktüğün kurşunlar anlamadığın bir dilden kulağına fısıldanıyor ilahi yalanlar uyan artık bu nasıl bir gaflet uykusu neyin var elinde, bu neyi kaybetmenin korkusu
kıpırtısız durdukça bu çiyanlar mevsiminde tutsaksın sen uyananlardan gizlenensin, o eşsiz yasaksın bağrında koru kucaklayan ateşler var gelecek için sonsuzluğa giden güneşler var
her düşen güneş için güneş gibi yanmak vakti sıkılı bir yumruk gibi uyanmak vakti uyanacaksın ey halk uyanacaksın o çelikten bilinçle düşmanın kalelerine dayanacaksın
ALİ RIFAT ARKU 01/03/2013 tebrik edrim ablacım, duyarlılığına ve duruşuna hayranım selam sevgi ve saygılar.
senin duyarlı yüreğine sağlık vallahi nazik hanım çok erketen erkeksin bunu iltifat olsun diye demiyorum güzeldi göndermeler tebriklerrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr bin defa
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.