1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
804
Okunma
hatalarım kalın bir defter olmuş
açılıyordu yaprakları rüzgarda
yıllar geçse de
hiç sevemediğim o defteri saklıyordum,
kalbim kırılmış
sükuneti kalmamıştı gecemin
yıkılmış kaleler
kalmamıştı geride hiçbir asker
cesaret diye diye
yitirdiğimiz topraklarda
açıyordu çiçekler, özlediğimiz renkler;
o sabah uyandığında
selam vereceğin bir dost kalmamıştı ve
cesaret diye diye,
kör kalmıştı yüreğin
haykırışların boşuna
uçtu gitmiş günlerin
yazgımın sonu sarılı bir kağıt olmuş;
cesareti çektim içime
seninle doldu heryer her anımda
ve kaldı yüreğim bir garip yasta,
olmazdı
yapamazdım
titrerdi ellerim
biliyorsun hassastım
hastaydım oysa bu dünyaya
bir yabancıydım caddelere
huzur bulamadığım denizlere
neredesin diye dalışlar boşuna
cesaret dalgalarda,
sarp kayalarda,
neden sen,
olmazdı
yapamazdım
böylece kaldım yarıda
cesaret diyen sen iken
sonunda tükenmiştim işte
ne çalacak bir kapı
ne bakacak bir yüz kalmış,
düştüğüm yerden kalkamamış
iyice kaçmıştım çukurlara
baka baka sana
cesareti çekmiştim içime,
öksüz kalmış
tavırlarım
yakışmazdı değerken yüzün yüzüme,
kapattığım cesaret defterimden
sarkıyordu bir gül yaprağı
kalın yapraklar arasında
bir de ona acımıştı içim
yabancısı olduğum dünyaya
doluyordu gözlerim..
olmazdı,
yapamazdım
batardı gündüzüm
yüzüne hasret bakmaya muhtaçtım işte
muhtaçtım sensiz yaşamaya
ağır ağır dökülsün nağmeler
işte bir siper daha yüreğime
doluyordu içim
karanlık bir geceye,
sokaklar kara bir düş olmuş
giriyordu merdivenleri rüyalarıma
ıslak kaldırımları, burnu akan çocukları
ve o yoksulluğumuz
içine saklandığımız yalnızlığımız içinde
ne olabilmiştik bir parça delikanlı
ne de hasret çeken bir güle..
cesaret dediğim,
bir avluda ağlıyordu şimdi
içine ekmek kırıntıları düşmüş o cepler vardı ya
ah çocukluğum diye ağlarken
aslını yitirmiş hayatlarımız içinde
kara bir defter daha açılıyordu insanlık hanesine
bir yalnızlık daha doğuyordu işte
bir korku doğuyordu
çamurlu bir çift el,
sımsıkı, yumruk olmuş,
meydan okuyordu bilmediği bir şeye,
ezan sesi altında;
hasret çekiyordu,
dümeni dönen bir eve kavuşabilmek için
tek tek sayıyor,
biçim veriyordu bulutlara
cesaret böylece doğuyordu içinde
ışığı sönmüş bir bahçede
yatıyordu şimdi,
meydan okuduğu hayatın birkaç metre altında
uyuyordu; uyanmak için yeni bir hayata..