15
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
1455
Okunma
’’düşmesem de uçacaktım’’ dedi güvercin tekmeleyen rüzgâra
’’bir daha çağırma’’.
Sıkıntıyla sayfa atlarken
En mühim cümlelerini okuyamamış olmak bir kitabın
Kaçırmak aslını...
-Ki hep ayrıntıların arasına gizlenir asıl
Bul beni mi der
Bulma mı
Kim bilir?-
Şimdi bir kitap gibi okuyorum yüzünü
Ağır ağır
Defalarca inip çıkıyorum bir çizginin üzerinden
Çizgi dediysem doğru değil
Yol yol düşüşlerin var doğruyu kesen
Yol yol kalkışların var aceleci
Ve sarılışların var en çok ovadan bozma plato
Nasıl olur diye soracaksın belki coğrafya bilgimden şüphelenip
Ben sana altı doldurulmuş kıyılardan bahsedeceğim
Bir sarsıntıda özüne dönen
Ve döken üstündekileri
İşte öyle düştüm diyeceğim üstelik
Sorma iyisi mi!
Öğrenme hangi sarsıntıda dağıldığımı
Ki dağ sanıp yaslandığım göğsünü severim hala
Yanılgılarımın içinde yanmak hoşuma gider
Efsane Anka’yı düşünürüm böyle zamanlarda
Teşekkür edesim bile gelir ateşimi yakana
Külümü savurma!
O bana lazım yüzünü daha iyi okuyabilmek için
Yani ısrarla
Problemin çözümüne adadım aklımı
Hangi yoldan olursa
Olsun!
Doğru cevaba ulaşınca
Unutacağım söz
Sen başka bir köprü atacaksın hayata
Etrafından dolaşacağım
En kısa yol bildiğin yoldur diyen adama
Sarılacağım vefayla
Sen yeni haritalar ekleyeceksin kaşlarının arasına
Keşfedilmemiş kayıp kıta!
Hiç bilinmeyeceksin başkalarınca
Adın bir ünlem olarak kalacak dudağımın ucunda
Döndüm diyeceğim
Döndüm yorulunca.
5.0
100% (20)