30
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
2950
Okunma

neden seni bekleyeyim ki hâlâ
yollarını yanında götürdün
sokak satıcıları
bıçak bileyleyicileri
insan yiyenler ile
baş başa bıraktın
öyle bir savuruyorlarki beni rüzgârlarında
tir tir titriyor bacaklarım
her ani telefonda
kekeliyorum
ve gizliden gözetliyorlar
tilki bakışlarını seziyorum
karşılıksız kalıyor merhabam
sesimi yutuyor buzlu sokaklar
bir cambazca yürüyorum
sakın konuşma hapse atarlar diyorlar
yoksa ziyaretine geliriz bak
şimdi ağzımı mı mühürleyeceğim
senin yüzünden
böyle olmazdı bilirim
birleşseydi seslerimiz
sende de iş yoktu biliyorum
bok yoluna gidecektin
neden doğruyu söylersin kuzum
ne derlerse desinler karaya
biraz kendini düşün
suyun bile suyu çıktı
pislik sardı her tarafı
insanlık bozuldu desek günah
kendi cehennemlerinde yakarlar
odunlarını başkaları hazırlar
odun odunla çatılır
yine de şöyle kocaman
ateşler yakmalıyız,
yirmi bir martta olabilir bak
doğa uyanmışken
uyanırız biz de
sevgiye kol veririz
halay çekeriz kimbilir
yükselen dumanlar gibi
dumanımız göğe ağar
hep barikatlar kurulur önümüze
polisler, jandarmalar, robokoplar
aşmasını biliriz değil mi?
önümüzden kaçırılan yolları
ellerimi sıkı tut
korkmuyorum
tek başıma kalsam da yürürüm
ışıkları açmaya
12. 3. 2013 / Nazik Gülünay