35
Yorum
30
Beğeni
4,8
Puan
1545
Okunma

bir sabah vakti, sırtıma yükleyip güneşi
dağıtacağım ev, ev, kapı kapı
her insana aydınlığından bir kucak dolusu verip
sevgiler alacağım
Hugo Chavez gibi
benim kuşlarım insan, kanatları kesilmiş
bir doktor bekliyor, yaralarını iyileştirecek.
hep bir ağızdan
özgürlük şarkıları söyletecek halkına
kırmızı gömleklerini giyinecek
bütün ak, kara kanatlı kuşlar
heey Ankara!
taşı toprağı kara
nerde duruyorsun
kayaların sökülüyor
yol değil yol
köy değil köy
kent değil kent!
günlerden hasta bir gün
hasta padişah, hasta halk
sırtımdaki güneşe hançer saplıyorlar
hançer küflü, hançer pas!
bu hançer kalelerimi zaptedemez
emperyalizm canavarı elinde böcek
gibi ezilmek eziyet
eziyet parça parça ayrılmak
vatan bütün
vatan tam
bölmek isteyen tanrıcıklar yarım
yüzlerindeki kin, nefret, zulüm
çilekeş halkın naraları
heey kale! Ankara kalesi!
yorulmaz askerin omzunda silâh
askerinin ayakları prangalı
amerikan damgalı tutsaklar
işgalciler, katiller
merkezinde kentin
onların bayrakları dalgalanıyor
Silivri zindanında,Hasdal’da,Maltepe’de Sincan’da
bir sabah vakti sepetim tıka basa umut dolu
sevgi dağıtacağım ev ev,kapı kapı
özgür sokaklarda güvercinler uçuracak gençler
özgür akacak dağlarımızdan sular, ırmaklar
yola dökülmeyecek Antalya’lı köylü kadınlar
tasam olmayacak; başım örtük açıkmış
topraklarım tüm millete açılmış
Atlantik ötesinden yönetilmeyecek ülkem
heey Ankara!
bağrı kan, bağrı yara
gözü yaşlı bakan tepeler
boynu bükük insanlar
neden içine kaçtı sesin
görmedin mi?
29 ekim’ler 1o kasımları
yumruğunu gösterdi millet
Hugo Chavez’in tabutunu okşayan
Ahmedi Nejat gibi!
12. 3. 2013 / Nazik Gülünay
5.0
93% (28)
4.0
3% (1)
1.0
3% (1)