şimdi mukadderâtını unutsun diye bu sığ denizler
bir zamanlar tercihli lügatlar çiğnerdi zeminleri
şimdi techirli çiçekler
tecilli bir hikâye kalmış geride
şimdi
adının ahkâmını sulayan diller yasaklı


yine mavera kalburüstü otağlar
sise bulansa da etekleri dumanaltı dağlar
umut dolu unutmak izdüşümlü mağaralar




dağ ağlarsa doyar göller demişti şâir
gölgeler gözlere göze vakit
şimdi sığınacak yer arıyorsa cüsseler
titriyorsa her yanıyla bedenler
kaygısıyla kavgadadır hayat demek
yaşıyorsan bir ümit!


kolaydır!
asonans giydirip kelimelere
sana hiç rastlamamak cümlelerde
değiştirmek yörüngeyi yok edip
rediflerle örüp saçlarını, görmemek
ne tuhaf yarabbi ne garip
yok, o yarım hikâyeyi bitirecek kalem
yo!
yok!
yok öyle bir edip!




gümbede gümbede
çalıyorken aklında hâlâ o ritm
gülümsüyor güller bahçede
kapatınca gözlerini durursa film !
iklimler kururken ıslaksa kilimler
aklına bağladıklarını çözmekse unutmak
kanmadan kendini kandırmak
dağları ova görmek
förmülü ezberli gözlere ihânet etmek
ve zoraki tercihse tecrit

temizlikse
dokunmaya kıyamadığın çamaşırları yıkamak
yakmak ütülemek
evet, şahane bir matruşka o kibir

bazen susmak en iyi asılmaktır hani
en iyi îdam, demirden kanaviçe işler gibi yalnızlığı seyretmek
bazen susmak gerekir
ilmeğin soğuğuna gururla onurla nefes dayayanlar gibi
inanmak gerekir
bazen susmak en iyi tercihtir

yalnızlığı en iyi mandallar bilir




şimdi vakit
tüm tercihleri iğdiş,
tüm bildiklerini ters yüz etmek
vakit şimdi
o tercihli yolu geri yürümek



h
i
c
r
e
t








( sürpriz yapıp şiirimi seslendiren Nebiha hocama kucak dolu teşekkürlerimle)



ToprağınSesi








.