10
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
1191
Okunma
dolaşık bir aşk varsa avuçlarımda
ve iki güvercinden başka kimse bilmiyorsa
kabâhat benim
tırmandımsa yüreğine izinsiz
duyuramadımsa sesimi yumruklarla kapılara
kabâhat benim
bastıramadığım isyanlardan da
tükenmeyen iştahlardan da ben mesulüm
hata benim, benim kabâhat
doyuramadıysam yetimliği
translara boğduysam nefesini
kopmaz iplerle astıysam boğazıma seni
kabâhat benim
seni böylesi sevdiğim için özür dilerim
filler çiğnerken aklımı
serçe gülüşlere bağbansa ram
ve sen, tüm fikirleri dağlayan ilham
çeyiz bakışlarla yontarken içimi
söyleyemedim esas gerekçeyi
diledim gözlerim büyürken küçülmesin kelimelerim
istedim ki kanatlarım ol uçabileyim
tükenmesin sabrım bitmeden nefesim
sarmadıysa gamzelerini gökyüzü gibi ellerim
çınlatmadıysa aşkını, avare can çekişlerim
demek beceremedim
boşa taşladım
boşa köpürttüm denizi
boş yere sövdüm rüzgârlara
boşuna ilikliydi demek irislerine gözlerim
çürüttüğüm için günleri gecelerde
masaları alıştırdığım için seni!
tamam kabâhat benim
seni yavan umuduma katık ettiğim için özür dilerim
utandım çekindim belki
sevmek; uzanıp yanına biraz
yanaklarından ruhuna ulaşmaksa
biraz da susmaktı
biraz da kaçamak güreşmek
tamam, can evinden hapsolmaksa cilvelere
biraz da anlamaktı kadın
sağırları duymak
körleri hissetmek!
şimdi aynalara bile sırlıysa podyumlar
halı gibi çiğneniyorsa bu beden
biraz da senden
sayılı cemreleri ezberleyen takvimlerinin
bak; çağlayan gibi aşk izleri yok mu dudaklarımda
saçlarından iştahlı hayat bayırı avuç izlerimde ?
dilimde şarkı söylemiyor mu kremise gözlerin
kum saati bile ezberledi
bir kendime izâh edemedim
ben seni neden değil
nasıl bu kadar sevdim!
şimdi iki güvercin dışında bilmiyorsa kimse
ve hâlâ dolaşıyorsa adın dilimde
demek ki sen
şerbeti bol bahar filizi
’bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliği’ değilsin
demek ki!..
ToprağınSesi
5.0
100% (25)