5
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2520
Okunma

Arsız bir şair’in kaleminden dökülüyor
Bu sözler sana Dilan
Uslanmaz ,laftan anlamaz
Heyecanla çarpıyor kalbi
Biraz ürkek biraz da tedirgin
Kirli sakalında tutuklu illegâl söylemleri
Endişeli bakışlarında gizli
Hayatın ta kendisi
Zulûm etmiyorum sevdalara Dilan
Sevmek diyorum
Tepeden tırnağa ,doğudan batıya
Kuzeyden güneye
Cehennemi yakıyorum bir kibrit alevinde
Bağışlıyorum firara yeltenen tüm mahkumları
Mavi gökyüzüne salıyorum kafesinde ağlayan
Bütün serçeleri
Bu son olsun diyorum her defasında Dilan
Bu son olsun
Yine sarhoşum yine gömüyorum aşkları
Kırmızı şarapların ayyaş şişelerine
Mayhoşluğunda salya sümük
Hıçkırıklara boğuluyorum
Sere serpe naralar atıyorum
istanbul’un en vûkaatlı caddelerinde
Asayişi bozuyorum biliyorum
Gel sen tak kelepçelerimi Dilan
Nerde kalmıştık
Evet sevmek diyorduk aşk diyorduk sırılsıklam
Siyah beyaz filmlerde ki gibi
Kadir İnanır ve Türkan şoray gibi
Unutmadım Dilan, köylerimizi kasabalarımızı ,dağlarımızı
Hatta ve hatta memleketimizi sever gibi
Unutmadım Dilan
Davası uğruna darağacına kafa tutan
Deniz Gezmiş’i
Kırgın değilim kimseye ve hiçbir şeye Dilan
Ardım sıra kurşun atanlara
Kalleşce sırtıma hançerini saplayanlara
Zehir kusan fabrikalarda insanları
Uç kuruş paraya çalıştıranlara
Sol yanımda buruk kaldı şafak türküleri
Kaldıralım artık şu ölümleri Dilan
Yaşamak be dostlarım yaşamak
Nazım’ın dediği gibi
Tek ve hür ,ve bir orman gibi
Kardeşcesine yaşamak …
Bu şiiri sana yazıyorum Dilan
Selam olsun Berfo anaya
Dicle’nin serin yamaçlarına
Mor dağaları mesken tutmuş
Mor menekşelere
Şimdi
Gözleri yatırıp doğuya
Güneşin doğuşunu beklemek kaldı Bedirhan’a..
5.0
100% (6)