4
Yorum
3
Beğeni
4,8
Puan
1890
Okunma

Bilmezdim bu derde düşmeden önce
Aşk acıyla tanışmış Fuzûli’nin gazelinde
Oysa öğütler almak isterdim Şeyh Edebali ‘den
Kandilerde içli dualar uğurluyordum dudaklarımdan ebediyete
Taçsız krallar bozuyordu biadımı hepten
Sallanan kılıçların kanı bulaştığında üzerime o gecede
Ölü kelebekler bıraktılar avuçlarıma
Babil’in hurma bahçelerinde
Gitmek vaktidir ey can!
Haramdır beklemek
Karanfillere kan kusturan baharları
Anladım geç olsa da gözlerime bakarken ölen babamı
Unutmuşum yargısız infazlarda bıraktığım gençliğimi
Acı bir azaba kanat çırpıyor Ebabil kuşları
Biçare biçare ey can!
Bilir misin ki mahşere mi kaldı Zerdali düşleri
Şehbanlar öter oldu gönül bağımda
Aladağ’da sahibini arayan atın nal sesleri
Çınlayıp durur kulağımda
Hicaz makamında okunan ezandır en son durağım
Musalla taşında
Gitmek vaktidir ey can!
Haydi var mısın son kez Mevlevi’lerle semaha
Bütün günahları satmaya şeytana
Hiç unutamadım ceylanların bana bakan gözlerini
Hasat mevsiminden aklımda kalan sadece
Mihriban’ın avuçlarıma doldurduğu buğday taneleri
Gönlumde ki ey can Leyla idi
Dicle’nin serin yamaçlarında
Kaç kez sarhoşluğuna dalmıştım
Çöl rüzgârlarıyla gelen akşamlarda
Bu fâni âlemi amelim sanmıştım
Meğerse bir garip seyyahmışım
Meyletmişim vahalara ulaşamayan kervanlara
Var idim ama ne idim ey can!
Diyar diyar dolaşan Evliya Çelebi
Bense Leyla’sını arayan Mecnun idim
Gitmek vaktidır ey can görmüyor musun
Hz. Kur’an cennete nur saçtı
Şükürler olsun Ravza-i Kabe’de Gül-i Muhammed açtı...
Bedirhan Keklikci
Bedirhan_Keklikci
5.0
83% (5)
4.0
17% (1)