Birazdan kapımı çalar beklediğim ölüm
Hani tam da ayarlamıştım saatimi vuslata
Yelkovanla akrep arasına
Zoruma gitmiyor artık hiç bir şey
Desen ki vicdanın rahat mı
Olmasa da en azından ruhum özgür
Şimdi zaten açmak üzeredir
Mordağlarda kançiçekleri
Ay ışığı ele verdi bizi
Sınır karakolları dur ihtarı çekti
Teslim olduk ellerimiz havada
Kaçak sevdamız ihbar edilmişti
Yakalandık, atıldık zindana
Eşkıya cür’etinde değildik belki de ama

İnan ki
Bir mavzer kurşunu dağıtacaktı
İnsanlara olan inancımızı
Biz aşkın havarilerine de biat etmiştik
Biliyorsun değil mi
Yehuda İsa’ya ihanet etti
Gümüş para karşılığında
Sonra kendini erguvan ağacına astı
Pembe çiçekleri utancından mora döndü
Güneş gördü cehennem ateşini
Ve söndü

Biz asayla yarılan nehirden de geçmiştik
Firavun Musa’nın peşine düşmüştü
Biz seninle Kâbe’nin etrafında dönmüştük
Arşa yükselmişti dualarımız Hirâ’da
Kâfirlerle cihad etmiştik Uhud’ta
O gece Cebrail indi Kâbe’nin mihrâbına
Biz kuruyan dudaklarımızı
Zemzem suyu ile ıslatmıştık
Birazdan kopacak beklenen kıyamet
İsrafil sûra ha üfledi ha üfleyecek

Arafta kaldım
Günahkârım ve korkuyorum
Nerdesin
Bu mahşeri kalabalıkta kayboldum
Bulamıyorum seni
Nasıl öldüysem öyle dirilmişim
Kefenimde durur hala toprak izleri
Tek tek çekilir canlar mizana
Amelleri sorulur şahitlere sora sora

Biz sevmiştik değil mi
"Aşk" demiştik sadece
Ey sevgili!
Sıra bende
Hesap günüdür bugün
Yürüyorum ardın sıra Sırat’ta
Birazdan görünür vaad edilen cennet
Biz hç bir zaman ayrılmamıştık
Belki de kurtuluşa ramak kala
Ebedâ ateşte yanmayı göze almıştık...
Bedirhan Keklikci