ey arzuhâli ezberli sayha
buluttun sen rahmeti unutmuş gönül dağına
her köşe başı sen
her tayf her dalga her sayfa
moralize replikler düşmüyor artık hiç bir cenaha
müzevir ekipler muştuluyor yokluğunu dalga dalga



sümsüğü yedikçe kesiliyor istidâdan
gerilmiş yaydan fırlar gibi
uçuyor gökte kaşlar
yerde ümmî esâret dilde lâl zıpkınlar
ne demeli şimdi
neye benzemeli bu muamma
her yer kızıldeniz her yer elhamra
ağaçlar ateş böceği dolu
yerler çürük elma



rastgele vuruyor tellere mızrap
gökte bahar ezgileri kulakta ıstırap
her nesne esir
gözlerini götürmediğin için
her şarkı tutsak
şehâdet olsun diye
şehnaz longalar uçursak yine
nikriz sirtolar tutsak
neyle istirahat eder yürek
nasıl ayakta durur arp
azar azar da olsa azalmaz mı bir azap



er düşen geç mi kurtulur hep
sevda gaydasından
çekip çıkarmaz mı kimse
saçlarının koyusundan
nasıl bir gök bu tanrım
üstü meşekkat altı paslanmaz orman
ölür mü insan bile bile yaşadığını
kavle kabul edilir mi bu müntehir melodram



yaşamaksa yangın yeri gibi yanım yanım yanmak
sükûnetse boş başına sallanan hamak
maharetse onu on geçer gibi göğünü kucaklamak
kâfirlikse seni tanımamak
hâşâ;
hiç şüphesiz kadrine sefilliktir makamımız
sadece bir niyazımız vardır
sadede birini yazmanız!



bir zerbe sükûn bir damla aşk!







ToprağınSesi




.